Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Vadim O Kadar Yeşildi ki

Richard Llewellyn

Vadim O Kadar Yeşildi ki Sözleri ve Alıntıları

Vadim O Kadar Yeşildi ki sözleri ve alıntılarını, Vadim O Kadar Yeşildi ki kitap alıntılarını, Vadim O Kadar Yeşildi ki en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ah, onun gibi bakan bir kadını sevmekte ne kötülük olabilir. Tanrı, kadınlığın bütün zenginliğini ondan esirgememiş olduğu için onu çok seviyorum.
Sayfa 559Kitabı okudu
"El sıkışmamıza gerek yok." dedi. "Sonsuzluğa kadar birbirimizin hafızasında yaşayacağız, Huw yavrum. Sana bütün sevgimle veda ediyorum."
Sayfa 498Kitabı okudu
Reklam
Rüzgar bu şarkıyı beğenmiş ve benim de duymamı istiyormuş gibi onu iletiyordu bana.
Sayfa 371Kitabı okudu
Eğer ortaya yobazlar ve ikiyüzlüler çıktıysa bu yine insanların suçudur. Bizler birer melek değiliz. Atalarımız işi sıkı tutmakla iyi davranışlara ve doğru davranışlara önayak olmuşlardır, ama ademoğlu hileciliğe yatkındır ve çoğu da engerek yılanları kadar zararlıdır.
Sayfa 141Kitabı okudu
Ben hem iyilik hem de kötülük çağını tanıdım. Ama kötülükten çok iyiliğe rastladım.
Sayfa 575 - Yordam Kitap, 2.BasımKitabı okudu
Reklam
Ben şimdiye kadar konuşması, iyi bir yemekten daha üstün birine de rastlamadım
Sayfa 12 - Yordam Kitap, 2.BasımKitabı okudu
Bazen yıllarca, çevremizde olup bitenleri görmeden bir kör gibi yaşarız.
Sayfa 524 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Annem, «Şu Fransızlar,» dedi, «aşağı ve yukarı kayan ondalık virgüller. Bunlar tıpkı maymunlara benziyor. O Fransızlardan, o dibi delik banyolardan bu çocuğun eline ne geçecek?» Babam, «Parasız yüksek ögrenim yapma hakkı,» dedi.
İnsanın, bir yandan pek çok şeyi .unutması, bir yandan da, otuz yıldan fazla bir zaman önce ölmüş olan çiçekleri o günkü canlılığıyla belleğinde tutması ne tuhaftır.
Reklam
Annem şaşırarak, «Günaydın, Bay Gruffydd,» dedi. ·«Ne iyi ettiniz de geldiniz.» O sanki Bayan Llywarch'a götürmek için bir parça ekmek istiyormuş gibi, «Huw'u almaya geldim,» dedi. Annem, «Huw'u mu?» diye sordu ve kaşlarını neredeyse şu başörtüye değecek kadar kaldırarak masanın üstünden bana doğru baktı. Bay Gruffydd, «Evet,» dedi, «onun uzun zamandan beri beklemekte olduğu sabah işte nihayet geldi» Bay Gruffydd'e baktım ve anladım. Ama annem hala şaşkın bir haldeydi. ' «Fulyalar açtı, anne,» dedim. Annem, «Ah, .Huw,» diyerek elindeki ekmek bıçağını bırakıp başını geriye çevirdi. Bay Gruffydd annemin sırtına bakarak, bana, «Elbisen nerede, Huw?» diye sakin bir sesle sordu. « Yastığının altında, efendim,» dedim. Bay Gruffydd, «Yastığının altında mı?» dedi. «Hem de aylardan beri,» dedim, «bugün için hazırdı onlar.» Bay Gruffydd, gülümseyerek, «Haydi öyleyse,» dedi. «Dönüşte kahraman anneciğine de kraliçelere yaraşır bir demet çiçek getireceksin, değil mi?» «Elbette,» dedim ve yastığı geri itip, bu düşüncenin kafamda yer ettiği zamandan beri orada hazır vaziyette tuttuğum elbisemi ortaya çıkardım.
Burada, bu sessiz evde oturup bütün yaşamımı şöyle bir gözlerimin önünden geçiriyor, onun hafızamda silinmeye yüz tutmuş olan yanlarını yeniden onarmaya çalışıyorum. Bana öyle geliyor ki, insan yaşamı, Zaman'ın üzerine, uzun boylu düşünmeden, özenip bezenmeden karalanmış anlamsız çizgilerden başka bir şey değildir. insanlar irade gücü ve sıkı bir çalışma ile içinde bulundukları çıkmazdan sıyrılıp başlarını kolayca dinçleştirebilecekleri halde niçin yok yere sıkıntı çekerler, bir türlü anlayamıyorum.
Şarkı söylemek onları acıktırır diye, masanın üzer bir kadının konuklarının midelerini ve kendi gururunu doyurmak için yapabileceği her türlü yiyecekle doldurulmuştu. Hiçbir şey annemi yemeklerinin övülmesi kadar sevindiremezdi.
«Artık iyileştin, değil mi anne?» diye sordum. Annem, «İyileşmek de söz mü, çocuğum?» derken gülüyordu. «Elbette iyileştim. Yoksa öyle görünmüyor muyum?» «Saçların ağarmış,» dedim. «Onlar saçlarımın arasında kalan karlar,» dedi annem.
1.219 öğeden 1.201 ile 1.215 arasındakiler gösteriliyor.