Varlık Dergisi - Sayı 1327 (Nisan 2018)

Varlık Dergisi

Varlık Dergisi - Sayı 1327 (Nisan 2018) Gönderileri

Varlık Dergisi - Sayı 1327 (Nisan 2018) kitaplarını, Varlık Dergisi - Sayı 1327 (Nisan 2018) sözleri ve alıntılarını, Varlık Dergisi - Sayı 1327 (Nisan 2018) yazarlarını, Varlık Dergisi - Sayı 1327 (Nisan 2018) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kayboluş
“Her zaman görünen ve başka tarafa baktığımızda uçan düşünceler o gün iki büyük taş çuvalı olup kulaklarıma bağlandılar. Kafamı çevirdikçe şangırdadılar. Her şeyi yitirmek duygusu, ölüm duygusu ile birleşir ve beni bazı vakitler düşündürürdü. Öyle bir yitirmişlik mi geldi? Hiç olmamışlık ya da yanılmışlık mı? Ne idiyse de hoşuma gitmemişti ve aslında kapının eşiğinde yatan valizimi alıp çıkma fikri bu rahatsızlığımı bertaraf etmek için belirmiş olmalı.”
Sayfa 39 - Aslı Akarsakarya
“Charles Baudelaire belleği palimpsest kavramı ile tanımlar. Ona göre hafıza yazıldıkça silinendir. Zamanında kâğıt kıtlığı nedeni ile yazma kitapların mürekkepleri kazınır ve parşömenlerin boşalan yerlerine yeni metinler yazılırdı. Böylece farklı türde, farklı yazarlara ait metinler üst üste biner, eski yazılanlar silik olarak kâğıdın altından gözükür ve bir palimpsest oluştururdu.”
Sayfa 27 - Pelin Aytemiz
Reklam
“Geçmiş, zihnin hâkimiyet alanının, kavrayış gücünün dışında bir yerde, hiç ihtimal vermediğimiz bir nesnenin (bu nesnenin bize yaşatacağı duygunun) içinde gizlidir. Bu nesneye ölmeden önce rastlayıp rastlamamamız ise tesadüfe bağlıdır.”
Sayfa 27 - Pelin Aytemiz
“Alışkanlık her şeyi zayıflattığı için, bir insanı bize en iyi hatırlatan şey; aslında unuttuğumuz şeydir. Önemsiz olduğu için unutulmuş ve bu sayede bütün gücünü koruyabilmiştir çünkü. İşte bu yüzden, hafızamızın en güçlü kısmı bizim dışımızda, çisentili bir rüzgârda, bir odanın rutubet kokusunda veya yanmaya başlayan bir ateşin ilk andaki kokusundadır; kendi benliğimize ait, zekâmızın işe yaramaz diye küçümsediği şeyi, geçmişin son ve en güçlü kalıntısını, bütün gözyaşlarımız dinmiş gibi görünürken hâlâ bizi ağlatabilen şeyi bulduğumuz her yerdedir.”
Sayfa 27 - Pelin Aytemiz
“Kayıp Zamanın İzinde romanında Marcel Proust çay saati sırasında yediği kekin kokusunun onu çocukluk hatıralarına nasıl geri götürdüğünden bahseder. Ona göre hatırlama, akıl ile gerçekleşen bir süreç değildir, tersine duyular aracılığı ile harekete geçen, istemsiz ve şans eseri bir eylemdir. Proustcu bellek anlayışında, hatırlamak, geçmişi tamamen yok etmeye denk düşer.”
Sayfa 27 - Pelin Aytemiz
75 öğeden 81 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.