Sıhhî vaziyetindeki zaiflik ve nahiflik boyuna devam eden Mehmed Vahidüddin Efendi, büyük ağabeyinin devrinde yine türlü uzvî rahatsızlıklar içinde gidip gelirken, ruh yönünden en huzurlu çığrını yaşar. Zira imparatorluğun, iç ve dış saiklerle tam bir uçurum kenarına itildiği hengâmede onu düşmekten koruyabilecek sanatkâr eli görmektedir. Bu, Ulu Hakan Abdülhamid Hân'dır.