Vatan Yahut Silivri
Müyesser YıldızVatan Yahut Silivri Gönderileri
Vatan Yahut Silivri kitaplarını, Vatan Yahut Silivri sözleri ve alıntılarını, Vatan Yahut Silivri yazarlarını, Vatan Yahut Silivri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
- Yaşamak için yemek lazım olduğu kadar, düşünmek için de okumak lazımdır. Okumayanlar düşünemezler. Yalnız zihinlerindeki basmakalıp fikirleri tekrar ederler.
Sayfa 191 - Ziya Gökalp
- Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er-geç varır.
Mirabeau
Bütün kötülüklerin kaynağı cehalettir. Fakat bilgiler de doğru bilgi olmalı, çünkü bilginin doğrusu da var, yanlışı da. Birçok okul görmüş, eğitim almış adamlar ahlaksız çıktılar, vatansız çıktılar, çünkü onlara ilim diye yanlış fikirler verilmiş. Yanlış ilim, cehaletten daha kötüdür. Mesela bizim cahil köylülerimiz herhalde züppe alimlerden çok ahlaklıdır. Ona vatanın, milletin ne demek olduğunu kimse öğretmemiş, fakat duygusu ile ötekilerden daha iyi bilir. Demek ki, doğru duygu, yanlış bilgiye üstündür. Kafaları bilgili, fakat kalpleri duygusuz adamlar acı yemişe benzer. Rengi güzel, fakat lezzeti çirkin. İnsansa asıl olan duygudur. Fikirler, bilgiler duyguların elbisesi, mücevheridir. Nasıl çirkin adamlar, süslerle, mücevherlerle çirkinliklerini kapatmaya çalışırsa, kötü duygulu adamlar da güzel fikirlerle bu içlerindeki çirkinlikleri örtmeye çalışır.
Sayfa 193
Söyleyecek o kadar çok şey var ki! Okullar sadece diploma vermek için açık. Ne dünün tarihini öğrettiler, ne de bugünü anlayacak bir eğitim verdiler. Her şey cep telefonu, bilgisayar, televizyon, çılgın tüketim… Bakan, ama görmeyen bir millet yaratılmak isteniyor. Ülkeyi yönetenler de sanki marifetmiş gibi en çok, “Balık hafızalı… Hafızayı beşer, nisyan ile maluldür” sözlerini kullanıyor.
Sayfa 184
Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Namık Kemal, fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir.
Sayfa 176
Ziya Gökalp
İnançlı, dindar bir insan olmasına rağmen, dinin siyasete alet edilmesine en şiddetli karşı çıkanda odur. Şu görüşü özellikle günümüzü anlamada çok önemlidir:
“Bazılarına göre, din siyaset içindir. Gerçekte ise din yalnız kendisi içindir. Dine gerçekten değer verenler, dinin inanç ve ibadetlerine değer verenlerdir. Yoksa dinin başka bir amaç için iyi bir araç olduğunu kabul edenler değildir. Bizde aydın sınıfının dini bir hayat yaşayamaması, bu yanlış anlayışın bir sonucudur. Çünkü bizdeki dinciler genellikle dini siyaset aracı telakki ederler.”
Sayfa 176
Malta sürgünü Cumhuriyet aydınları.
İngiltere’nin ABD Büyükelçisi Sir A. Geddes’in bildirdiği şu sonuç bir anlamda onların özgürlüğünün de başlangıcı olur:
“ABD Dışişleri belgeleri üzerinde çalıştık. Ancak üzülerek arz edeyim ki, bu belgelerin içinde Malta’da tutuklu bulunan Türkler aleyhinde delil olarak kullanılacak hiçbir şey yoktur.”
Bu şartlarda değil karar vermek, iddianame bile hazırlanamaz. Nitekim 29 Temmuz 1921’de Kraliyet Başsavcısı, “Davanın görülemeyeceğinden, sanıkların serbest bırakılmasına karar verilmesini” ister.
Sayfa 174 - 19 ay sekiz günlük sürgün yaşamı, ingiliz hükümetinin, Ankara hükümetiyle “esir değişimi” anlaşması imzalamak zorunda kalmasıyla biter.
- Adalet mahkemesi sadece haklıyı-haksızı, rejim mahkemesi ise yalnız kendi selametini düşünür.
Falih Rıfkı Atay
1920
Ziya Gökalp Malta’da iken “Sevgili kerimesi ve sevgili kızlarına” ailenin önemini şöyle anlatır:
Aile bir mabettir ki, en samimi ibadetler orada yapılır.
Aile bir mekteptir ki, en deruni terbiyeler orada alınır.
Aile bir hükümettir ki, en şefkatli bir adalet ancak orada görülebilir.
Aile, kulübeyi bir Saray’dan daha müreffeh yapan, fakirhane bir sofraya en zengin ziyafetlerden ziyade lezzet veren bir sevgi cemiyetidir.
Hasılı aile, sosyalizmin hakiki bir surette ilk tatbik olunduğu en samimi zümredir.
Sayfa 164 - Ziya Gökalp