Vatan Yahut Silivri

Müyesser Yıldız

Vatan Yahut Silivri Gönderileri

Vatan Yahut Silivri kitaplarını, Vatan Yahut Silivri sözleri ve alıntılarını, Vatan Yahut Silivri yazarlarını, Vatan Yahut Silivri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
21 . yüzyılda Ergenekon masalını yazmak üzere Ankara’da özel bir örgüt kurulduğu, bu örgütün hedef kişileri izlediği, dinlediği, delil ürettiği çokça konuşulur. Adresleri bile telaffuz edilir. Çok sayıda CIA ajanının katkı verdiği de. Bu iddialar o kadar yaygınlaşır ki, mecliste soru önergelerine konu olur. Ama bulunamaz, ispatlanamaz, doğrulanamaz!
Sayfa 60
90 yılda yol ve yöntemler değişse de, değişmez gerçek; her işin merkezinde özel polisler vardır. Genç, yaşlı, hasta, aydın, bilim adamı, gazeteci, asker, üniversite öğrencileri, hatta milletvekilleri üretilmiş delillerle hapistedir; gerçek çete ve terör örgütleri ise iş başında. Kim bilir hangi başka tuzaklarla, hangi avlar peşinde? 21 . yüzyılın ilk çeyreğinde dünyada da Türkiye’de de sözüm ona en çok konuşulan, en değer verilen şey “özgürlük”tür. Ama Türkiye’de en kolay kaybedilen de o olur!
Sayfa 59
Reklam
Yüzlerce askerin yargılandığı Balyoz Dava’sında mahkeme, “dijital verilerin” TÜBİTAK’a incelemeye gönderilmesini kabul etmez; benimde tutuklandığım Odatv davasında ise TÜBİTAK’tan bir türlü sonuç gelmez. Mahkemeler, “şüpheden sanık yararlanır” evrensel hukuk ilkesini göz ardı ettiği gibi, Türkiye’nin en saygın üniversiteleri ile uluslararası bilişim şirketlerinin sahte dijital delillerle ilgili raporlarına itibar etmez, ama devletin koca TÜBİTAK’ı, üniversitelerin en fazla birkaç günde yaptığı incelemeyi beş altı ayda bitiremediğinden “kaçma, delilleri karartma ihtimali ve TÜBİTAK raporu gelmediği” gerekçesiyle insanların “tutukluluk hali” sürdürülür.
Sayfa 52
Preveze Deniz Zaferi’nin yıl dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü münasebetiyle 27 Eylül 2011’de “Hasdal, Silivri, Maltepe sürgünü denizciler” imzasıyla zehir zemberek bir mektup yayınlanır. 2008’den bu yana hükümet ve parlementonun gözü önünde Cumhuriyet donanmasına emperyal bir kurguyla saldırıya geçildiğini bildiren denizciler şöyle der: “Dış destekli olduğu artık ayyuka çıkan sahte davalar ile cumhuriyet donanmasının 25 muharip amirali, sayıları 70’i bulan en seçkin komodor albaylar ile fırkateyn hücumbot, denizaltı komutanları ve SAT komandoları, helikopter ve deniz karakol uçağı pilotları 50 kuruşluk sahte CD’ler ve sahte deliller ile kendi ülkelerinde tutsak edilmişlerdir.”
Sayfa 51
TBMM başkanı Cemil Çiçek’e bir mektup yazarak “Yargı, polis ve medyada yuvalanan bir örgütün insanlara tuzak kurduğuna” dikkat çekip, bu örgütün ortaya çıkarılması için Meclis’te bir soruşturma veya araştırma komisyonu kurulması talebinde bulundum. Heyhat! Meclis Başkanı da bizlerin “gazeteci değil, terörist” olduğumuzu açıkladı. Hem de yabancı devlet adamlarına.
Sayfa 50
11 Temmuz 1922
“Kuşku yok ki, Türk hükümeti, Türk halkı ile Birleşik Devletler ve Amerikalılar arasında daha dostça bir duygu yaratılamamış olmasının başlıca ve en büyük nedeni, Amerikan misyonerleri olmuştur ve olmaktadır. Misyonerlere karşı oluşlarının nedeni dinsel değildir, siyasaldır. Türk halkı, misyonerlerin sadece dinsel alanda çalışmadıklarını, siyasal eylemlere de giriştiklerini sezmektedir. Bunda da pek haksız değildir.”
Sayfa 41 - ABD’nin Ankara’ya gönderdiği temsilci Robert Imbei’nin Washington’a yazdığı raporu. Onlar aslında neden sevilmediklerinin farkındalar, bunu 90 yıl önce görüp anlamışlar.
Reklam
27 öğeden 31 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.