Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 6

Vatan Yolunda

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Vatan Yolunda Sözleri ve Alıntıları

Vatan Yolunda sözleri ve alıntılarını, Vatan Yolunda kitap alıntılarını, Vatan Yolunda en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Meğer ne küçük, ne pısırık adamlarmış bize zulmedenler! Lâkin, zulüm denilen şey hep böyle küçük ve pısırık kimselerin kârı değil midir?"
Sayfa 66
Reklam
"Efendiler, yeni muharebe anlayışına göre hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır. Dün Sakarya'nın ötesinde, bugün Sakarya'nın berisinde, yarın belki Ankara'nın gerisinde, lstiklal Savaşımız hep aynı azim ve imanla devam edecektir. Fakat, nerede olursa olsun, bir gün düşmanı Vatan'ın harimi ismetinde muhakkak boğacağız."
Sayfa 137
"İlk gelişlerinde korkmayın bizden demişlerdi. Size bir kötülüğümüz dokunmaz, biz Halife Padişah tarafından sizi Mustafa Kemal çetelerinden kurtarmaya geliyoruz, demişlerdi. Yirmi gün sonra büsbütün başka adamlar oldular. Davarımızı alıp kestiler. Hayvanlarımızı süngülediler. Tarlalarımızdaki sararmış ekinlerden tut da kuyudaki kışlık tohumluklarımıza kadar bütün ürünlerimizi söktüler. Yüklenemediklerini ateşe verdiler. Derken sıra karıya kızana geldi. Ne ziynet altınlarını, ne ırzlarını namuslarını bıraktılar. Karşı koyanları, teslim olmayanları dövdüler; yaraladılar; kuzu çevirir gibi ateşte kavurdular. Bizim köyden Ahmed'in gelini sizlere ömür böyle kavrularak öldü. Mehmed'in on üç yaşında kızı kötürüm yatıyor. "
Sayfa 155
"Ömrümde hiçbir kimseye bu kadar çabuk gönül verdiğimi hatırlamıyorum."
Sayfa 120Kitabı okudu
Kimbilir, Atatürk, şu zinde görünüşüne rağmen, için için ne kadar da sükûn ve huzura muhtaçtı. Mektepten çıktığı günden beri bütün gençliği hürriyet yolunda, vatan yolunda binbir türlü mihnet ve meşakkatle geçmişti. Artık rahat bir ikbal sedirine yaslanıp yalnız kendisi için yaşamak hakkı değil miydi? Fakat, hayır. Tam böyle düşündüğüm sırada sanki içimden geçenleri sezmişcesine, yeniden bir çelik parıltısıyla parlayan gözlerini gözlerime dikerek: - Milli Mücadelemiz'in bu safhası kapanmıştır, dedi, şimdi artık ikinci safhasını açmamız lazım geliyor. "
Sayfa 171
Reklam
"Türk ülkesinin hudutları askerlerimizin silahlarından çıkan kurşunun çizdiği mesafe hattıdır. "
Sayfa 151
"Bir vatan parçası arıyordum ki, oraya düşman ayağı basmamış, orada İngiliz veya Fransız zabitlerinden eser görülmez olsun."
Sayfa 41
"Bir itila, bir yeniden doğuş, bir şafak. .. bütün bu kelimeler İnönü Zaferi'ne nam olacak kadar büyük değildirler."
Sayfa 70
Ruşen Eşref, birden durdu. Evlerden birinin alt katındaki bir pencereye baktı ve bize dönüp: "lşte, Gazi Paşa!" dedi. Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa arkası bize dönük olarak bir masa başında oturuyordu ve önünde iki yabancı harb gemisi kumandanı ayakta duruyor. Ruşen'e sorduk. "Bunlar kimdir? " Arkadaşımız birinin Fransız Amirali Dumenils olduğunu söyledi. Öbürünü tanıyamadı. Fakat bunun da kılık kıyafetinden bir İngiliz Amirali olduğu tahmin edilebilirdi. Üç buçuk yıldan beri, İşgal Kuvvetlerine mensup bir Yüzbaşı'ya bile hitab etmek hakkına malik olmayan üç İstanbul gazetecisinin bu levha karşısında duyacağı his ne olabilir? İnsani bir sevinç mi, Milli bir gurur mu, bir hınç alma ferahı mı? Kendi hesabım adına itiraf ederim ki, muzaffer bir Türk Mareşali'nin huzurunda iki İşgal Kuvveti Amirali'nin ayakta durduklarını görünce bunların hepsini birden duymuştum.Ben öyle isem, yedi devlete karşı kazandığı şu yıldırım zaferiyle birdenbire bütün dünyanın mihveri haline giren Mustafa Kemal acaba ne durumda idi? Neler duyuyordu? Biraz sonra bunu kendisine sormak fırsatını bulduğum vakit sadece gülümsemişti
Sayfa 163
169 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.