Veganizm
Valerie GuidouxVeganizm Gönderileri
Veganizm kitaplarını, Veganizm sözleri ve alıntılarını, Veganizm yazarlarını, Veganizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Veganlann sıklıkla görülen ortak noktası empati duygularının ortalamaya göre daha yüksek olması ve siyasi, toplumsal ve dini muhafazakârliklara mesafeli durmalarıdır. Ayrıca çevre, toplumsal eşitlik, nesiller arası adalet ve en çok da hayvan etiği sorunlanyla çağdaşlanna nazaran daha ilgilidirler.
79~80
Hayvan yetiştiriciliği aynı zamanda, gözlemcilere göre, dünyada ormanların yok olmasının ilk sebebidir. "Amazon'da eskiden orman olan alanın %70'i bugün mera alanı olarak kullanılıyor ve geri kalan kısmın büyük bölümünde ise yem ekimleri yapılıyor."' Avrupa'da yetiştirilen hayva-nat, esas olarak, eskiden Amazon Ormanlan'mn bir parçasıolan bu otlaklardan (özellikle GDO'lu soya ile) besleniyor." Örneğin Fransa'da soyanın % 90'ı bu hayvanatm beslenmesine ayrılıyor. Amazon'un yok olmasının yerel insan nüfusu ve biyoçeşitlilik üzerinde de korkunç sonuçları var: Bu bölge, bilinen tüm hayvan ve bitki türlerinin % 10'una tek başına ev sahipliği yapıyor. Üstelik Gıda ve Tanm Örgütü'ne göre hayvan yetiştiriciliği sera etkisi yayıhmının %14,5'inin de sorumlusudur."
Sayfa 78 - 78~79
Örgütün uzmanları aynı çalışmada "yetiştiriciliğin, toplam tarım alanlarının % 70'ini, gezegenin ise % 30'unu işgal ettiğini" ortaya koyarken dünyada 925 milyon insan hâlâ açlık çekmektedir. Halbuki bunca insan, gelişmiş ülkelerdeki inekleri, domuzları veya tavukları beslemek için kullanılan bitkisel üretimden pekâlâ faydalanabilirdi.' Üstelik bu tarım alanlarının her yerine yem ekimi yapıldığı için mantar ve böcek ilacı uygulanıyor. Sonuç olarak ekimler deva-sa miktarda su kullanmayı gerektiriyor. Eşit besin değerleri olmasına rağmen, dana etinin içerdiği kaloriyi üretmek için, tahıl veya kök sebzelerin içindeki kaloriyi üretmek için ge-rekenden 20 kat daha fazla su gerekiyor.' Süt, yumurta ve et üretiminin kaynağında ise devasa miktarda gübre kullanımı yatıyor. Bu gübreler ırmakları ve yeraltı suyunu kirletiyor; hatta Meksika Körfezi veya Fransa'nın Bretonya bölgesi gibi denizcilik yapılan bazı bölgelerde ötrofikasyon yaşanmasına yol açıyor.
Sayfa 78
Kanserojen besinler üretmektedir, çok büyük miktarda tarım kaynağını ziyan etmektedir ve çeşitli kirliliklere ve toprak aşınmasına dolaylı olarak yol açmaktadır
Sayfa 77
dan ABD'de- o kadar çok tercih ediliyor. Fransa'da nadiren ulaşabilinen rakamlar bu durumun tam tersi olduğunu bize gösteriyor. OpinionWay'e göre soru yöneltilen ve "hanele-rine 2.000 Avro'dan fazla gelir giren kişilerin sadece % 2'si, bundan daha az gelire sahip olanlann ise % 4'ü vejetaryen olduklanm söylüyor"
Sayfa 62 - 62~63
Insanların (tümünün) güvenliğini temel hak olarak temin ediyoruz çünkü onların (hepsinin) acı çekmeme hakkı olduğunu varsayıyoruz. Peki, bu haktan diğer hayvanlan mahrum etmek, bir başka deyişle kendi emellerimiz için onlara ıstırap çektirme-ye meydan vermek meşru mudur? Bir bireye acı çektirmenin ahlaki açıdan kabul edilebilir olup olmadığını belirlemeye çalışırken bu bireyin ait olduğu tür, cinsiyeti veya ten rengi kadar konuyla alakalı . Halbuki acı çekmemesi için geçerli sebep onun hisleri olmasıdır. Öyle ki, eşitlik ilkesi canlının menfaatinin (insan türüne ait olsun veya olmasın) aynı hak kapsamında -özellikle işkence görmeme hakkıyla- korunmasını gerektirir.
Sayfa 54
Filostratus şöyle yazar: "Pisagor hayvanları yeryüzüne bıraktı ve toprağın ürettiği her şeyin saf olduğu-nu bilerek besinini topraktan aldı. Bu tam da bedene ve ruha uygun olan besindi.
Sayfa 38
Pisagor (MÖ 6. yüzyıl) ve talebeleri hakkındaki tanıklıkla-nn büyük kısmı vejetaryenliği uyguladıklanna işaret ediyor.
Orfikler ve Empedokles (IS 495-435) ile Pisagorcular bu se-beple -en azından Batı tarihinde- hayvanları öldürmeyi ve bedenlerini yemeyi reddeden ilk kişiler olarak anılıyorlar.
Sayfa 37
Wicks'e göre insanlar artık, anlık da olsa bilgi sahibiler ama çabuk unutuyorlar.
Sayfa 19
insanlar hayvanlara karşı zalim olabildiğine göre kendi türüne karşı da zalim olacağından ileri gelirdi.
Bu köleleştirmenin temellerini ve
mesruyetini artık yüksek sesle sorgulamaya başlıyoruz.
Aynı anda hem vegan hem türcü olunabileceği unutulmamalıdır: Hayvanlara zarar vermekten ve onları sömürmekten kesin bir şekilde vazgeçerken onların menfaatleri ile insanların menfaatlerini eşit tutmamak mümkündür. Bu anlamda veganizm türcülüğün değil karnizmin katı bir şekilde karşısında yer alır.
Türcülük, insan türüne ait olmayan canlılara daha az ahlâki değer addetmek üzerine kuruludur. Karnizm ise bazı hayvan türlerinin üyelerini yemenin, daha genel anlamda onları köleleştirmenin doğru, adil, doğal ve gerekli olduğunu savunan ideolojidir.
Sayfa 13Kitabı okudu
Sonuç olarak araştırmacılar "bir çocuğun IQ testi sonucu ne kadar yüksekse yetişkin olduğunda vejetaryen olma şansının da o kadar yüksek olduğu" sonucuna vardılar.
Sayfa 63Kitabı okudu
Bence oy da vermeliler
Sue Donaldson ve Will Kymlicka hayvanların, bir vatandaşın sahip olduğundan ne bir eksik ne bir fazla, sağlık hizmeti ve sosyalleşme eğitimi alma hakkına sahip olması gerektiğini savunuyorlar.
Sayfa 57Kitabı okudu