Müzmin bekar olduğum düşünülürse aşk kitaplarını seviyor olmam daha da şaşırtıcıydı tabi. Kurgusal mutlu sonlara fazlasıyla inanırken kendi mutlu sonumu asla düşünmemiş olmam garipti.
Sanki sen bir yapbozsun ve ben de çerçeveyi oluşturan bütün parçaları oturtmuşum ama iç kısmını nasıl birleştireceğimi henüz çözememişim gibi hissediyorum.
+ Ben uykuya dalana kadar bekler misin, lütfen? Çok sürmez.
- Tamam ama neden ?
+ Çünkü uyanıp da burada olmadığını görmek beni bırakışını izlemekten daha kolay.
+ Yapabileceğimi sanmıyorum.
- Aurora, bana bak. Yapabilirsin, tek yapman gereken kollarıma doğru zıplamak, ben seni yakalayacağım tamam mı?
+ Ya düşersen ?
- O zaman birlikte düşeriz.
Russ ve Aurora'nın ilişkilerine, birbirleriyle iletişim kurabilmelerine bayıldım. Icebreaker kitabına göre çok sakin geçti. Hokey sporu diğer kitapta olduğu gibi bu kitapta da fazla ele alınmamış. Hokey takımındaki diğer karakterlerin hikayelerini de okumak istediğim için hevesle okudum, okuduğum en sakin kitaplardan birisiydi. Olaylar bence tahmin edilebilir, rahatlatıcı bir aşk hikayesi diyebiliriz, kitabın +18 olduğunu da unutmayalım.
Bir erkeğin kadın karakterden daha çok utangaç olması mıııııı!! Böyle bir karakteri bağrıma basıp seveceğim kim bilebilirdi ki?
Icebraker'dan Nate mi yoksa Wildfire'dan Russ Callaghan'mı deseniz üzgünüm ki ab itibariyle düşünmeksizin Russ derim.
Aurora yaşadığı tek gecelik ilişkinin ardından Russ'ı bir daha görmeyeceğini