En Eski William Faulkner / Hayatı, Sanatı, Eseri Sözleri ve Alıntıları
En Eski William Faulkner / Hayatı, Sanatı, Eseri sözleri ve alıntılarını, en eski William Faulkner / Hayatı, Sanatı, Eseri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Şunu anladım ki yaşamanın her türlüsüyle yazmanın her türlüsü arsında kapatılmaz bir uçurum uzanır: Yaşayabilenler yaşar, yaşayamamanın acısını çekenler de bu acıyı yazarlar." (W.Faulkner)
Faulkner için yalnızlık, insan hayatının haysiyetiydi. Birçok değerlerini yitirmiş olan insanlar çağdaş dünyada tek başına, mert ve gururlu yaşamanın bilincini bile elden kaçırmışlar diye düşünüyordu.
İlk kitaplarından biri olan Sartoris'te bir
kahramandan şöyle söz ediyordu Faulkner: "Eğitimine o kadar vakit harcamıştır ki, hiçbir şey öğrenmeğe fırsat bulamamıştır."
Döşeğimde Ölürken adlı romanını geceleri bir elektrik santralinde ateşçllik yaparken yazmıştı. Santralde akşamın altısından sabahın altısına kadar çalışıyordu; ama gece - yarısından sabah dörde kadar, başaşağı ettiği bir el arabasını masa yerine kullanarak, kulaklarında muazzam bir dinamonun işkenceli uğultusunu duyarak yazıyordu.
Faulkner, Güneyi ve insanlarını hem geçmişteki, hem şimdiki yaşantılarının masallarıyle yoğuruyor (hiç tarih okumadığını, bütün tarih bilgisini kasabada konuştuğu kimselerden edindiğini söylemişti bir kere)
Faulkner, ne genel olarak edebiyattan konuşmaktan hoşlanırdı, ne de kendi eserlerinden bahsetmekten: "Edebiyatçılar hafakanlara boğuyor beni. Dünyanın en sıkıcı insanları onlar."
1960 yılında, "edebiyatın yayılması amacıyla" zenci yazar ve öğrencilere burs verecek olan WiIiam Faulkner vakfını kurdu. O zaman öğrenildi ki, vakfı kurmadan çok önce birçok zenci yazar ve öğrenciye mali yardımlarda bulunmuştu Faulkner - bu hizmetinin reklamını yapmaksızın, bütün bütün mahrem tutarak.
"Kahramanlarımın söylediklerinden sorumlu değilim ben.Kitaplarımın sayfalarında kaybolan ya da bulunan hiçbir şeyden sorumlu değilim.Çünkü yaşantı ile boş bir kağıt ve bir kalem arasında bir yerde, sanatçının kişisel yaşantısı ölüp gider."
Faulkner, birçok çağdaşlarının aksine, korku ve azaptan kaçıp kurtulmaya uğraşmadı. Çağını allak bullak eden felaketleri yaşayıp yansıtmak yoluna gitti.
Eserlerinde kasvet, gaddarlık, kan, karamsarlık, sapıklık, suç ve günahı göstererek insanların gönlüne korku saçmak, böylece insanlığın daha iyi bir yaşamaya, daha üstün bir ahlaka yönelmesine yardım etmek istiyor gibiydi.