Bugüne kadar okumuş olduğum en güzel, en etkileyici kitaplardan biri diyebilirim. İnceleme yazmak için sabırsızlandım ve biter bitmez sabahı beklemeden yazmaya geldim. Kitap beni öylesine içine çekti ki. Nasıl anlatsam, neler söylesem bilemiyorum. İçerisinde birçok duygu barındıran, dolu dolu, çoğu zaman acı veren bir öyküsü var. Karakterler öyle
Onu bana hatırlatmayan ne var ki? Şu döşemeye baksam, taşların üzerinde onun yüzünü görüyorum. Her bulutta, her ağaçta o var. Geceleyin hava onunla dolu, her şeyde ondan bir pırıltı var; gündüzleri ise çevremde ondan başka bir şey yok, her yerde o!
Bağışlayın, ama burada kitapsız nasıl yaşayabiliyorsunuz? Çiftlik'te büyük bir kitaplık olduğu halde sıkıntıdan patlıyorum. Kitapları elimden alın, çıldırırım.
Bana karşı gösterme ikiyüzlülüğünde bulunduğunuz her türlü inceliği reddediyorum. Sizleri insandan saymıyorum; hiçbirinize söyleyecek tek sözüm yok. Bir tek güzel söz duymak, birinizin yüzünü görmek için canımı vermeye hazır olduğum zamanlar hiçbiriniz yanıma uğramadınız.
Öp beni tekrar. N’olur gözlerini görmeme izin verme! bana yaptığın her şey için seni affediyorum. Katilimi seviyorum.. Ama senin katilini! Onu nasıl öldürebilirim?
seni öldürdüğümü söylerken bunun yalan olduğunu biliyorsun. ve dahası, Catherine, kendi varlığımı bile hemen unutacağımı ama seni unutmayacağımı da biliyorsun!