- Evet evet evet. Ama sevgili, cici Hjalmar güç bela yüksek ögrenime başladığında, başkaları da onu geleceğin bir dahisi olarak görmeye başlamışlardı. Yakışıklıydı malum, beyaz tenliydi, yanakları al aldı. O haliyle etkileyiciydi. Genç kızlar böyle delikanlilari sever. Üstelik Hjalmar duygusal bir adamdı, yumuşak bir sesi vardı ve yumuşak sesiyle başkalarının düşünncelerini anlatırdı.
- Hjalmar Ekdal'den mi söz ediyorsunuz?
- İzin verirseniz, evet. Çünkü önünde yere kapandığınız putun iç yüzü bu.
- O derece kör olduğuma inanmam.
- Körsünüz, hem nasıl. Çünkü hasta adamın tekisiniz siz Evet, siz de!
- Hakkınız var.
- Sizinkisi karışık bir olay. Sizdeki yalnızca doğruluk hummasi değil. Başkalarına tapınma tutkunuz var. İlşe bir şeylere hayran olmak zorundasınız.
- Yeryüzünde benden büyük şeyler de olmalı!
- Ama çevrenizde uçuştuklarını gördüğünüzü sandığınız o harika sinekler sizi kötü bir biçimde yanıltıyor. O ideallerinizle yine sıradan bir adamin evine geldiniz. Bu evde entellektüel insanlar oturmuyor.