Yabancı #1

Yabancı - Şahmeran

Öznur Yıldırım

En Eski Yabancı - Şahmeran Gönderileri

En Eski Yabancı - Şahmeran kitaplarını, en eski Yabancı - Şahmeran sözleri ve alıntılarını, en eski Yabancı - Şahmeran yazarlarını, en eski Yabancı - Şahmeran yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözlerim de ruhum kadar, avuçlarımda eriyen kar kadar, bu orman kadar soğuk muydu?
Pes edecek değildim, öylece kabullenmek kesinlikle bana göre değildi. Boğazımı kesmeye başlasa bile kurtulmak için bir şeyler yapmaya çalışırdım ama kabullenmek kesinlikle benim için kabul edilebilir bir seçenek değildi.
Reklam
600 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ablama hediye olarak almıştım. Sonra da bir göz gezdireyim dedim ve biraz pişman oldum diyebilirim. Yazar baş karakterlere o kadar odaklanmış ki, bir yan karakterinin de olduğunu unutmuştu. Kitapta mantık hatası vardı. Örneğin 20 yaşlarının ortalarında olan bir üniversite öğrencisinin lisede 'sözde' okuyor olması. Kitapta gözüme çarpan bir şey daha vardı: O da sürekli aynı olay ve karakterlerin çevresinde kelimelerin dans etmesiydi. Kız karakter kendini kötü bir çocuğa bırakmış. Ama aynı zamanda da bırakmamış. 'Bakireliğim benim' diye diklenirken iki- üç saniye sonra küçücük bir kız çocuğuna dönüşüyor. 'Ediz beni kollarına al' diyor. İroni.
Yabancı - Şahmeran
Yabancı - ŞahmeranÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 20167,2bin okunma
Tek istediğim kaçmaktı. Anlamsız olduğunu bile bile kaçmak. Uzaklaşmak istiyordum her şeyden, en çok da kendimden. Oysa soluk soluğu ona doğru kaçtığım geleceğim bile, geçmişin pençe izleriyle doluydu.
Oysa zaman bile yaşlanmıyor muydu? Bazen merak ediyordum: Herkesin dünü, zamanın tek bir anısıyken ve ufak bir anı bile geleceğe gölge düşürüyorken, insanlar gelecekte nasıl umut görebiliyordu?
Yağmur sonrası toprak kokusu... Ne zaman zihnimin içinden bir kâbus geçse, yağmuru ağırlayan toprağın o boğucu kokusunun yayılması gibi, anılarım da benliğime yayılıyordu. Bir beden, ruh tarafından terk edildiğinde hayaller de sahipsiz kalıyor, sadece beden değil, onlar da sessizce üzerlerine atılan toprağa karışıyorlardı. Bu yüzden, ölü hayallerin izlerini taşıyan o yağmur sonrası toprak kokusu bana her zaman boğucu geliyordu. Bu yüzden, kâbusları ağırladıktan sonra zihnimin içindeki düşünceler ölen hayallerimin yankısını taşıyor, geçmiş yine aynı gürültüyle zihnimi ele geçiriyordu.
Reklam
Yalnızlığın belli bir hacmi yoktu ve bulunduğu ortamın şeklini alıyordu, yaşanılan ev ne kadar büyükse hissedilen yalnızlık da o kadar büyük oluyordu.
Sayfa 177Kitabı okudu
Kurallar ne olursa olsun erkekler hep aynıydı ve beyinlerinin büyük bir bölümü ancak PES oynamaya basıyordu.
Sayfa 127Kitabı okudu
Zaten sevginin varlığını hissedince diğer olumsuzlukların bir önemi kalmıyordu.
Sayfa 240Kitabı okudu
Varlığı ölümün notalarından can bulan bir melodi gibiydi, yılların bile yenemediği içimdeki o huzursuzluğu yok ediyordu.
Sayfa 259Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.