Yağmalanan Ülke Türkiye

Abdurrahman Dilipak

En Beğenilen Yağmalanan Ülke Türkiye Gönderileri

En Beğenilen Yağmalanan Ülke Türkiye kitaplarını, en beğenilen Yağmalanan Ülke Türkiye sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yağmalanan Ülke Türkiye yazarlarını, en beğenilen Yağmalanan Ülke Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Masonik Kemalistin ülkeye armağanı...
Bir Ayaş tüneli hikayesi var. Yıl 1976. Dönemin başbakanı (Morrison Sülo), İstanbul Ankara arasını 3,5 saate indirecek bir projeden sözediyordu. İki istasyon arasını 577 km'den 414 km'ye indirecck olan proje 800 milyon liraya malolacaktı ve projenin 1980 yılında tamamlanması gerekiyordu. Yıl 1988 proje hala yarım.. 1976 da 800 milyon liraya ihale edilen projenin eksiğinin tamamlanması için bu gün bakınca 42 milyar lira gerekiyor.. Ancak bütçeden ayrılan para ise 4 milyar lira dolayında.. Bu para da, bugüne kadar yapılanların yıkılmaması için, bakımı için gerekli.. On yıl daha her yıl artan oranda bu para verilebilir ve bir arpa boyu yol alınmayabilir. Tıpkı bu güne kadar olduğu gibi.. İstanbul-Ankara arasını bir umut kapısı olarak aralayan Ayaş tüneli, umutları yiyip tüketen bir canavara dönüşebilir.. Ayaş Tünelinde Türkiye'nin imtiyazlı geri kalmışlığının sırları gizlidir..
Hani hiç o dönemde borç alınmamıştı lannn!!!
Yabancı sermayenin Türkiye'ye girişi ilk kez çok."mütevazi" taleplerle başlıyordu. 1930 da Ankara hükümeti 10 Milyon dolarlık bir borç istiyordu bir ABD yatırım şirketinden. Şirket, on yerine 20 Milyon dolar teklif etti. Küçük bir ricaları vardı. Kibrit tekeli kendilerine verilemez mi idi. Ankara kuşkulandı, ama yine de razı oldu.Şartlar șöyle idi:%6, 5 faizle, 25 yıl vadeli 10 Milyon dolar kredi alınacak. Bunun karşılığında ise, Kibrit ve Çakmak inhisarı 25 yıl süre ile The American- Turkish Inhvestment Corporation'a bırakılacaktı. Ankaranın küçük bir ricası vardı. Kurulacak fabrika süresi sonunda Türkiye'ye satılacaktı. Öyle oldu ve Kibrit inhisari doğdu.
Reklam
Hahahaha....
Dansöz olmadan ne demokrasi ne de laiklik olur.. Ve üstelik çağ da atlanamaz.. Hem turist de gelmez.. Turist gelmezse ekonomi batar.. Ekonomi batarsa, devlette batar. Devletin bekası, müesses nizamın korunması, istikrar ve barış içinde kalkınma ancak dansöz oynatmakla mümkün olabilir. Bunun aksi düşünülemez. Kim ki başka bir alternatif var diyorsa yalan söylüyordur.
Yıl 1980 kitabın bahsedildiği yıl, Yıl 2023 degişen ne olmuş?!?!
Yurtiçinde ve yurtdışında her türlü kaçakçılık faaliyetinde bulundukları bilinen kişilerin maddi durumlarının ve sosyal yaşantıların çok yüksek düzeyde olması kamuoyunda özendirici bir etki yaratmakta, ekonomik durumları bu denli iyi olan kaçakçı örgüt patronları, sahne ve sinema sanatçılarıyla, yetkili ve etkili kişilerle dostluk kurabilmekte, basının kendilerinden övgü ile bahsetmelerini sağlayarak, toplum un çeşitli kesimleri üzerinde psikolojik etki yaratabilmektedir. Özellikle siyasal partilerde ve bürokraside söz sahibi kilit kişileri etkileyerek yasal engelleri aşabilen bu kişiler, genellikle sosyo-kültürel alanda çağdaş çizginin altında kalmış, kaçakçılığı, gayrimeşru kazancı, bir suç niteliğinde dahi görmeyen ve adeta meşru kabul eden kişilerdir.
Bacon şöyle diyor: "Devlete kara çalan sorumsuz konuşmaların sık sık uluorta yapılması bir yandan da, devlete zararlı olacak yalan yanlış söylentilerin ağızdan ağıza dolaşarak büyük bir ilgi görmesi, kopacak bir kargaşanın ilk belirtileridir."
25 öğeden 21 ile 25 arasındakiler gösteriliyor.