Uzun süredir Öykü Gazetesi'nde editör ve yayına hazırlayan olarak yazın hayatında olan ve bir kısmı dergilerde yayınlanmış öyküleriyle tanınan Zeynep Gülçin, çiçeği burnunda kitabıyla gönlümüzü feth ediyor. “Yağmur Fena, Burda Kal” isimli ilk öykü kitabının son sayfasını okuyup kapağını kapatınca bizleri, bir kez daha paralel evrenlere ve o evrenlerden birinde bambaşka bir Zeynep Gülçin’in var olduğuna inandırıyor.
Kaybetmeye, yaşamın kıyısında kalmaya alışmış, kendi kuyusunun derininde boğulmuş bu öykü insanlarına Zeynep’in öz yaşamında rastlamak güç ama bu insanları gözümde tutarlı kılan ve büyüten tarafı sorarsanız, tüm kahramanların aslında kendi yollarında mutlu olmaları ve öykülerinin sonunda bir şekilde doğrulabilmeleriydi.
Öte yandan Zeynep’in sihirli kalemi sabah uyandığınızda sizi bu kısa öykülerin dünyasına çekmeden “Nezahat neden sevinsin, Mine neyi itiraf edecek” :) gibi soruları sormadan; gün içersinde onların dünyasının detaylarına sürüklemeden bırakmıyor.
"Sıla" daha önceden Öykü Gazetesi'nde okuduğum favori öyküm. Bunun dışında "Günah", "Bir Gece", "Kambur" ve "Muhtarın Oğlu" en beğendiklerim. "Öç" ise hikâyenin anlatımında yazarın ustalığını konuşturduğu bir öykü olmuş.