Kitapta yer alan on beş öyküyü de birbirinden farklı kurguya ve temaya sahip.Balıklar, Nina'nın Eli gibi bazı öykülerde gerçeküstü anlatım benimsenirken, kimi öykülerde gerçekçi anlatım kullanılmış.Kurgudaki bu değişikliğin kitap boyunca devam etmesi hoşuma gitti.Bir sonraki öyküde beni neyin beklediğini merak ettim.Bir de kısa öykülere öyle alışmışım ki 10-15 sayfalık öyküler uzunmuş hissi doğurdu bende.Özlemişim bu uzunluktaki öyküleri.Michel Faber takip edeceğim bir yazar bundan sonra.