En Eski Yağmurlarla Topraklar Sözleri ve Alıntıları
En Eski Yağmurlarla Topraklar sözleri ve alıntılarını, en eski Yağmurlarla Topraklar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuşkuları olmayan insanlarla tartışılmaz.
Unutmak istiyordu,en çok da kendini.Nerede olduğunu,ne yaptığını,ne yapacağını bilmemek,yitip gitmek.
"Ben severim İzmir'i. Dünyada hiçbir yere de değişmem. Hem uygarlığın bütün nimetlerini sağlar oturana, hem de vaktini çalmaz, eritmez insanı... "
Sayfa 196 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okuyor
"Kaybetmeye alışıktı ama, horlanmaya alışamıyordu o da bütün köylüler gibi"
Sayfa 23 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
"Zavallı halk! Gördüğü bildiği bu öteden beri. Böyle koşullandırılmış. Devlet sorunları, savaş sorunları, dinsel inançlarla karmakarışık kafalarda. Örneğin şimdi kalksak da Pehlivan' a soracak olsak, baştakilerin ulusu yönetirken Tanrı' nın buyruğu, ilhamı ile karar verdiklerine inanır. Hata etmeleri söz konusu değildir. Yanlışlığı doğruluğu tartışılmaz bu kararların. Halk yüzyıllardır oğullarını niçin, neden çıktığını, kiminle olduğunu bile bilmediği savaşlara göndermeye öyle alışmış ki..."
Sayfa 36Kitabı okudu
"Boşuna tartışıyorsun, dedi. Kuşkuları olmayan insanlarla tartışılmaz..."
Sayfa 62Kitabı okudu
"Nazilerin ne kim olduğunu biliyor, ne de Yahudilerle bazı Almanlara neden bu kadar düşman olduklarını anlayabiliyordu. Yalnız okudukça hem Muazzez, hem Nastenka, hem Ruth olabileceğini duyabiliyordu kendinin. Yani hem Müslüman, hem Ortodoks, hem de Musevi. Ya da hem Türk, hem Rus, hem Yahudi. Beş on kitap okumakla, ayrı ayrı uluslardan, ayrı ayrı dinlerden insanların, yaşayıp ölürken, sevip sevilirken birbirlerinin eşi olduklarını anlayabilmişti."
Sayfa 187Kitabı okudu
"Büyük şehir denizdeki çakıl taşları gibi yuvarlaya yuvarlaya, yassılaştırır, dümdüz eder, kıyıya atarak birbiri üstüne yığar insanlarını! Büyük şehir, kendi kendine yetmeyenlerin sığınağı! Ne var büyük şehirlerde? Her şey sahiplidir. Sadece seyri kalır senin benim gibilere..."
Sayfa 216Kitabı okudu
"Çünkü İstanbul' lu için gereksizdir kendini aşmak. Daha çok para kazanıp daha harcamak, rahat yaşamak, rahat yaşar görünmek düzeni üstüne kurmuştur yaşayışını. Geziler, davetler, toplantılar, yemek içmek ile öldürür günlerini. Birinci sınıf adam çıkmaz bu türlü yaşayıştan."
Sayfa 218Kitabı okudu
"Sen sen ol, karşılıksız iyilik yapma kimseye. Ya da fırsat ver karşındaki iyiliğini ödesin. Biliyor musun böyle yapmazsan ne olur sonunda?
...O iyilik yaptığın düşman olur sana. Borcunun yükünden böyle kurtulur!"
Sayfa 293Kitabı okudu
"Sen gel de barbarlık de şuna. Kapitalizmle, savaş içinde güçlenen yeni zenginlerin para hırsı ile açıklayamazsın çınarların kesilmesini. Gelişmiş çoğu kapitalist ülkelerde milyonla değerlendirilir böyle çınarlar. Kapitalizmi savunmak için söylemiyorum bunları. Ama barbarlıkla, gerilikle kapitalizmi ayırmak için söylüyorum..."
Sayfa 361Kitabı okudu
"-Bana kalırsa geçmişte raydan çıkmış, saptırılmış, bile bile yozlaştırılmış ilkeler üzerine direnmemeli, dedi. Onları yeniden derleyip toparlamak güç olur. En iyisi onları bir yana bırakıp içinde bulunduğumuz dönemin sorunlarına, içinde bulunduğumuz dönemin bilimsel kaynaklarıyla çözüm yolu aramak..."
Sayfa 427Kitabı okudu
"Muhakkak ki özgür düşünmenin hoş görülmediği, yasaklandığı bir dönemde yaşıyoruz. Daha doğrusu düşünmeyi, düşünenleri sevmiyoruz. Yasalarla filan ilgisi yok bu baskının. Çünkü özgür düşünmekle yasalara karşı gelmenin bir ilgisi yok. Bugüne kadar bütün arkadaşlarımda dikkat ettiğim şu: Kimse kendi görüşlerine uymayan ya da rahatını kaçıracak bir söz duymak istemiyor ağzımdan. Baskının kaynağı buradan doğuyor gibi geliyor bana. Bizde, herkes doğrusuu bilsin bilmesin, alıştığına ters gelen düşünceyi karşısındakine yasaklıyor."
Sayfa 396Kitabı okudu
Kimbilir ne kadar övünüyorsun seni el üstünde tutmalarından? Politikaya atılsana! Çok geçmez millet vekili olursun...
Ya ben? Ben de ölüyüm. Rüya görüyoruz ya da sayıklıyoruz. Ağızlarımız açılıp kapanıyor kendiliğinden. Ağız boşluklarımızda dönen bir ses bandından geliyor bu sesler; kanımızdan, kalbimizden değil.