Acı ve mutluluk birbirinin içine girebiliyordu ve önünde buna benzer daha pek çok günün, koskoca bir yaşamın sürprizleriyle kendini bekliyor olması kendisini mutlu ediyordu.
İnsanın zekasını hiçbir şey şüphe kadar keskinleştiremez;olgunlaşmamış bir akılda bütün ihtimallerin oluşmasını karanlığa giden yol kadar hiçbir şey sağlayamazdı.
Arkasında gerçeğin yattığını zannettiği kelimelerin,sadece renkli balonlar olduğunu ve patladıkları zaman geriye bir şey kalmadığını gördüğünden beri dünyayı anlamıyordu.
Hayatında İlk defa, daha önce hakkında hiç düşünmediği yaşam olguları olduğunu fark etmişti, kendisini çevreleyen onca şeyin belli bir değere, belli bir ağırlığa sahip olduğunu.