Ruhunda neler olduğunu merak ediyordu. Aralarında bir şeyler değişmişti ama çocuk bunun nedenini bilmiyordu. Huzursuzca gözlerini gezdirdi. Kalbinin içi küçük, öfkeli bir çekiçle dövülüyor gibiydi. İlk şüphe!
Ah, bunu bir bilsem, bu sırrı bir bilsem, bütün kapıları açacak o anahtarı bir tutabilsem, artık her şeyin ondan gizlendiği bir çocuk olmasam, kandırılmasam, aldatılmasam...
Korkaklık Ecel Getirir
Stefan Zweıg'in Yakıcı Sır adlı eserinde 'Bir Yüreğin Ölümü' ve 'Ay Işığı Sokağı' adlı iki hikayeye yer verilmekte. İki hikayede de olaylar o kadar canlı ki bizzat oradaki duyguları yaşamış hissi yaşıyorsun.
Zaten Stefan Zweıg okuyan herkes yazarın eserlerinin harikulade değer taşıdığını bilir.
Bir ömrü fedakarlıklar içerisinde tüketirken kendini unuttuğunun farkına varan yalnız ama yapayalnız kalan bir yüreğin, içini yakan sır orada saklandığı sürece, kendisini suçlayan ve gitgide hissizleşen bir adamın öyküsü.
'Ay Işığı Sokağı' ilişkileri kavuran cimriliğin perdelerini arayan pişmanlıkla dolu bir yaşam öyküsü.