Yalancı Tanrılar
Kayhan İçelEn Eski Yalancı Tanrılar Gönderileri
En Eski Yalancı Tanrılar kitaplarını, en eski Yalancı Tanrılar sözleri ve alıntılarını, en eski Yalancı Tanrılar yazarlarını, en eski Yalancı Tanrılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın yaratılışı ve yeryüzündeki yaşamı en gizemli hikayelerden biridir. Zaman zaman karşılaştığımız hikayeleri küçümsemeden ve dikkatlice okumak gerekir. Gerçek diye sarıldığımız ilmi teoriler kağıttan kayıklar gibi birden gözden kaybolurken , önemsemediğimiz küçücük hikayelerin tunç heykeller gibi yerlerinde durduğunun farkına varırız. Bu noktada kendimize sormamız gereken soru şudur ; Hikayeler mi gerçektir , yoksa gerçekler mi hikayedir?
Bu yüzden hep sevmişimdir hikayecikleri. Gerçeği anlattıkları için. Hatta gerçeğin ta kendisi oldukları için.
Hikayeler gerçeğin gülümseyen yüzüdür. Hiçbir hikaye yoktur ki gerçeği anlatmasın.
Hikayelerin ana mantığı şudur. Hikayeleri doğru okuyup anlayamazsanız onlar sizin için gerçekten hikayedirler. Siz hikayeleri değil hikayeler sizi okurlar.
Birkaç uzay gemisi ve biraz radyoaktivite ve radyasyonla çözemeyeceğimiz hiçbir soru ve sorun olamaz.
Kralların ve peygamberlerin vazgeçemediği güç sembolü ; Asa! Kralların elindeki altından yapılmıştır. Bazılarının üzeri değerli taşlarla süslenmiş , bazılarının tepelerini hayvan başları süslemiştir.
Peygamberlerin ki ise sadece ağaç dalındandır. Krallarınkine göre çok daha doğal , çok daha sade , çok daha basit. Kralın asası gücünü sahibinden alırken , peygamberlerinkinin gücü sahibinin sahibinden gelir.
Aslında hepsinin atası çobanın elindeki asadır. Onun amacı koyunlarını kuzularını toparlamaktır. Krallar tebaalarını istediği istikamette gütmek , peygamberler de kavimlerini Tanrı'nın istikametinde gütmek , onları Tanrı'ya yönlendirmek için kullanırlar asalarını.
Peygamberlerden hiçbirisi Tanrı'yı görebilme şerefine nail olamamıştır. En azından yaşarken. Tanrı onlarla daima melekleri aracılığıyla görüşmüştür. O'nun postacısı vahiy meleği Cebrail'dir.
Tanrı teşhisinde hiç yanılmayandır. Bu halk gerçekten dik başlı ve yola gelmez bir halktır.
Eski Ahit'te İsrailoğulları için her şeyi yiyip bitiren çekirge sürüsü yakıştırması o kadar uygun ve yerinde görünüyor ki!
Puta tapmak! İnsanoğlunun tarihsel ve kronik hastalığı! Bu hastalık çağımızda şekil değiştirmiştir. El yapımı idollerin yerini soyut idoller almıştır. İnsanoğlunun son yarattığı put '' akıl '' dır. Aklın sınırlı olduğunu idrak edemeyenler ve onun yaratıcısına ulaşamayanlar bu aldatıcı güvenlerinin peşine takılmış gidiyorlar. Oysaki aklın idrake ulaşmada yalnızca bir araç olduğunun farkında değiller. Bu noktada aklıma gelen şu beyiti sizlere aktarmadan geçemeyeceğim.
Hep akla güvenenin ayağı tahtadandır ,
Tahta olan ayağa hiç denilir mi sağlamdır.