Yalan Üzerine Göstergebilimsel Bir İnceleme

Yalanın Antropolojisi

Şeyma Gülsüm Önder

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir sözün kişinin inandığı şeye aykırı olması, onun her zaman yalan olmasını zorunlu kılmaz. Bazen kişinin, doğruluğuna inanmadığı halde muhatabına bir bilgi aktarması bir başka ifadeyle, bir konuda genel görüşün aksine istisnai görüşü benimsediği halde muhatabına genel görüşü iletmesi yalana girmez. Örneğin A şahsının kapsüllü ilaçların alımının fıkhi hükmü hakkındaki sorusuna B şahsı, dini otorite kabul edilen Diyanet üyelerinin ortak kararı ile cevap verir. Bu da ilaçların dış kısımlarının yapıldığı malzemenin şüpheli olmasına rağmen zaruretten dolayı kullanılabilirliği yönündedir. Ancak B şahsı kendisine bu soru yöneltildiğinde Diyanet'in fetvası ile cevap verirken bu fetvanın doğruluğuna inanmıyor olabilir, Onun söylediği şeye inanmıyor olması, sözünü yalan kılmaz. Zira bu fetvanın doğruluğuna inanmayışı kendi şahsi düşüncesi ve tecrübesine ilişkin olduğundan yalnızca kendisini bağlar. Dolayısıyla yalan, inanca aykırılık olarak tanımlandığı takdirde ortaya çıkan istisnalar nedeniyle bu tanım, yalanın mahiyetini kapsayıcı olma özelliğini kaybeder. Bu kümenin dışına çıkan elemanların varlığı, tanımın yalan kavramını tam olarak karşılamadığını gösterir.
Sayfa 215Kitabı okudu
“Allah doğru söyledi; kardeşinin karnı yalan söyledi.” İbn Manzür, bu hadiste geçen kizb kelimesinin anlamının mecazi olduğunu söylemiştir. Burada vücudun bir bölgesinin yalan eyleminin faili olmasının imkânını tartışabilmek için öncelikle hadisin zeminini oluşturan arka plan bilgisi gerekir. Buna göre Allah Teala, balın insanlara şifa olduğunu
Sayfa 252Kitabı okudu
Reklam
“Yahya, Temimi'den rivayet etti. Dedi ki: Enes'ten Resülullah'ın şöyle dediğini duydum: 'Kim kasıtlı olarak benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın.” 'Kim benim yerime kasıtlı olarak yalan söylerse' ifadesini iki defa tekrarladı.” Yukarıda verilen hadiste yalan tek başına kullanılmamış “ka. sıtlı
Yalan; hakikatin gizlenmesi veya çarpıtılması, belli bir niyet taşıma, sözlü veya fiili olma durumları itibariyle aldatma kavramının mahiyetine benzer özellik taşısa da aldatmadan ayrılan yönleri de vardır. Örneğin, aldatma her zaman yalan ile olmaz. Bazen kişi, bir şeyi olduğu gibi göstermek suretiyle muhatabını aldatabilir. Yalanın aldatma eyleminde bir araç olarak kullanılması, iki kavram arasında tam-girişimlilik olduğu sonucunu vermez. Çünkü yalanda her zaman aldatma niyeti yoktur. Kişi bazen maddi, manevi herhangi bir çıkarı için ya da başka birtakım sebeplerle de yalan söyleyebilir. Dolayısıyla iki kavram arasındaki ilişki eksik girişimlilik olarak değerlendirilebilir. Nitekim yalan ile aldatma yalnızca bazı durumlarda bir arada bulunmaktadır. Bazen biri diğerinin amacı ya da aracı olurken bazen de aralarında sebep-sonuç ilişkisi bulunur.
Sayfa 101Kitabı okudu
Dil içi veya dil dışı yalan göstergeleri, bağlamdan koparılıp tek başlarına alındığında bir anlam ifade etmezler. Buna, muhatabın yalanını tespit etmek için hareketlerinin gözlemlendiği sırada verdiği tepkiler örnek verilebilir. Nitekim gözlem sırasında kişinin konuşurken gözlerini kaçırdığı fark edilir. Dolayısıyla bu bir yalan göstergesidir. O halde kişi, muhatabının yalan söylediği kanısına varabilir. Böylesi bir çıkarım adil bir yargılama olmayacaktır. Zira bakışları kaçırma, bir gösterge olarak farklı zeminlerde farklı yorumlayanlar yani anlamlar kazanabilir.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.