“Remember when you asked me if I ever loved you?”
I nod, fresh tears surging to my eyes.
“I didn’t understand my emotions at the time, but I do now. I do love you, Lia. I always have. But my form of love isn’t sweetness or softness. It’s nothing noble or delicate. My love is selfish and villainous. My love is the type where I will kill people to protect you and erase others to avenge you. My love is possessive, obsessive, and knows no boundaries, not when I first met you and certainly not now.”
A helpless noise tears from my throat. Even though his words are everything I’ve wished to hear, the circumstances he’s saying them under fill me with a raw agony.
“And because my love is selfish, I will put you ahead of everything else.”
Lia gibi naif bir kadının, defalarca kırılma noktasına gelip,küllerinden yeniden doğarak beklediğim kıvama gelmesi uzun sürse de Adrian'ı yola getirdiğini gördüm ya daha ne isterim. Ne beyaz atlı prens ne şövalye Adrian belki ama cidden çok sağlam adamdı. Çoğu zaman Lia'ya birçok yerde kızdım bu nedenle. Kitap hakkında söyleyecek çok şeyim var da okuyacakları düşünerek ayrıntıya girmiycem.Tüm soruların cevaplandığı ve çözüldüğü final kitabı ve genel olarak da 3 kitap gerek anlatım, gerek kurgu, gerek olay örgüsüyle her açıdan tatmin edici ve keyifli bir okuma deneyimi yaşattı bana. Bağlantılı kitapları da mutlaka okumayı düşünüyorum. Özellikle Rai çok merak ettiğim karakterlerdendi. Yazar favori yazarlarım arasına girdi.
Geceleri oğlumuzu uyuttuktan sonra Adrian sadece sadist eğilimlerini ve benim mazoşist eğilimlerimi tatmin edebilmek için bedenime tapıyor ya da bir tür ceza veriyor .