Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kültürlerin Kökenleri

Yamyamlar ve Krallar

Marvin Harris

Yamyamlar ve Krallar Sözleri ve Alıntıları

Yamyamlar ve Krallar sözleri ve alıntılarını, Yamyamlar ve Krallar kitap alıntılarını, Yamyamlar ve Krallar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bir üretim biçiminin büyüme sınırlarına dayandığı ve yeni bir üretim biçimini kabul etmenin gerekli olduğu anlar etkiye en acık olan anlardır. Böyle bir açılışa doğeru hızla ilerliyoruz. Biz ancak onun içinden geçip giderken geriye baktığımız zaman ,insanların neden şu yeğlemeyi değil de bu yeğlemeyi yaptığını anlayacağız.Bununla birlikte ,geleceğin bir imgesine kişilikleriyle drinen bağlanmış bulunanlar bekledileri sonuç su anda uzak ve olasız görünse bile amaçları doğrultusunda uğras vermekte tamamıyla haklıdırlar. Sonucu hem şansa hem beceriye dayanan herhangi bir oyunda olduğu gibi,yaşamda da kötü olasılıklara verilecek ussal yanıt daha da çok çalışmaktır.
Sayfa 306 - İmge Yayınevi
Devletin vasiliği altında insanlar ilk kez başeğmeyi, ayaklara kapanmayı, diz çökmeyi ve elpençe divan durmayı öğrendiler. Devletin ortaya çıkması olayı bir çok bakımdan dünyanın özgürlükten köleliğe doğru alçalmasıydı.
Reklam
"Savaşın ve seksizmin insanın işlerinde böylesine önemli roller oynamaları ve bunu sürdürmeleri, bunların aynı işlevi bütün bir gelecekte de sürdürmeleri gerekir anlamına gelmez. Savaş ve seksizm bunların üretken, nüfus çoğaltan ve ekolojik işlevleri daha az masraflı seçeneklerce yerine getirildiklerinde uygulamadan kalkacaktır. Eğer biz onları kullanmayı beceremezsek bundan doğalarımız değil, ama aklımız ve istencimiz (irademiz) sorumlu olacaktır."
Sayfa 112Kitabı okudu
"Uygar" Avrupalıların örneğin, büyücülük davalarında insanları işkenceden geçirdikleri ve bütünüyle kentlerin halklarının yok edilmelerine hiç de karşı durmadıkları olgusu bellekte tutulmalıdır.
Sayfa 16
İnsanlık tarihi bir kişi tarafından değil de on milyar aptal tarafından mı anlatılıyor yoksa bu bir şans ve tutku oyunundan başka bir şey değil mi?
İyi beslenme, eğlenme ve estetik zevkler gibi güzel olanaklara gelince, erken dönemin avcıları ve bitki toplayıcıları günümüzde ancak en zengin Amerikalıların göze alabilecekleri bir düzeydeki lüks koşullarda yaşıyorlardı. İki günlük bir çalışmayla yararlanılan ağaçlıklar, göller ve temiz hava için günümüzde bir yönetici beş gün çalışıyor. Pencerelerinin ötesinde birkaç metrekarelik bir çimen görme ayrıcalığı elde etmek için artık bütün aileler otuz yıl boyunca durmadan çalışıp didinerek para biriktiriyorlar.
Sayfa 9 - imgeKitabı okuyor
Reklam
Savaşın ve seksizmin insanın işlerinde böylesine önemli roller oynamaları ve bunu sürdürmeleri bunların aynı işlevi bütün bir gelecekte de sürdürmeleri gerekir anlamına gelmez.
"İlkel devletlerin evrimiyle ilgili olarak benim en çok dikkate değer bulduğum olgu, bu evrimin bilinçsiz bir sürecin sonucu olmasıdır: Bu kocaman dönüşümde payı olanlar neyi yaratmakta olduklarını anlamış olmaktan uzak görünüyorlar. Kuşaktan kuşağa yeniden dağıtım dengesindeki fark edilmez değişimler sonucunda, insanlar kendilerini öyle bir yaşam biçimine bağladılar ki, orada çoğunluğu oluşturanlar azınlığın yüceltilmesi adına kendilerini aşağıladılar."
Sayfa 137Kitabı okudu
"Devlet toplumlarından farklı olarak, bandlar ve köyler nüfus artışını çok düşük düzeylerde tutabilmek için savaşı kullanmakta ayrık (istisnai) bir yol izlediler. Onlar bunu öncelikle savaştaki erkek ölümleriyle değil - ki bu ölümler az önce gördüğümüz gibi, kadının olağanüstü çocuk üretme olanaklarını kullanarak hep kolaylıkla telafi edilirler - savaş uygulamasına içten içe bağlı ve ona bağımlı ama gene de gerçek savaşın bir parçası olmayan başka bir araçla sağlamayı başardılar. Burada kız çocuklarının öldürülmesine değiniyorum. Band ve köy toplumlarındaki savaşta çocukların öldürülmesinde cinsel ayrım yapıldı. Savaş oğulların yetiştirilmesini özendirdi, onların erkeklikleri savaş hazırlığı için övüldü ve savaş yapmayan kız çocuklarının değeri düşürüldü. Bu tutum da sırasıyla bakımsız bırakma, kötü davranma ve düpedüz öldürme yollarıyla kız çocuk sayısının sınırlandırılmasına yol açtı."
"Freud'cular uzun bir süredir savaş ile cinsel roller arasında belli bir bağıntı olması gerektiğinin ayrımındadırlar, ama onlar nedensellik eğilimini tersine çevirmekte ve erkek saldırganlığını savaştan türetecekleri yerde savaşı erkek saldırganlığından türetmektedirler. Bu tersine çevirme eylemi öbür disiplinlerin derinine işlemekte ve içine girdiği popüler kültür ortamında entelektüel alan üzerinde bir sis gibi durmaktadır."
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
"Yakıt devriminden önce, bitkiler ve hayvanlar toplumsal yaşam için kullanılan başlıca enerji kaynağı idiler. Dünya çevresine dağılmış milyonlarca çiftlik ve köylerde bitkiler ve hayvanlar güneşin enerjisini topluyorlar ve onu insanın kullanıp tüketmesi için elverişli biçimlere dönüştürüyorlardı. Rüzgar ve yüksekten düşen su gibi öteki enerji kaynakları daha az yaygın değillerdi. Despotlar için halkı kendi enerji kaynağından uzaklaştırmanın tek yolu topraktan ya da okyanuslardan yararlanma yolunu halka kapatmaktı. Genellikle, verimli iklim koşulları altında bunu gerçekleştirmek son kerte güç ve çok pahalı bir işti. Ama su üzerindeki denetim daha kolay yürütülüyordu. Ve nerede su kontrol edilebiliyorsa, orada bitkiler ve hayvanlar da kontrol edilebiliyordu. Ayrıca, bitkiler ve hayvanlar başlıca enerji kaynakları oldukları için, suyun kontrol edilmesi, enerjinin kontrol edilmesi anlamına geliyordu. Bu anlamda hidrolik toplumların despotlukları enerji despotlukları oluyordu - ama bu çok dolaylı ve ilkel bir biçimde yapılıyordu."
Sayfa 301Kitabı okudu
"Band ve köy toplumları arasındaki erkek egemenliği kurumlarının çok yaygın bir kompleks olmasının nedeni savaştır. Bu kompleksin varlığı kadın hakları savunucuları için bir sıkıntı ve şaşkınlık kaynağıdır. Bir çok kadının korkusu şudur ki eğer erkek egemenliği bu denli uzun zamandır varlığını sürdürmekte ise erkeklerin kadınlar üzerinde egemenlik kurmaları belki de gerçekten "doğal"dır. Ama bu korku asılsızdır. Erkek egemenliği kurumları savaşın, silahlar üzerindeki erkek tekelinin ve saldırgan erkek kişiler yetiştirmesi için seksi kullanmanın bir yan ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Ve savaş daha önce belirttiğim gibi, insan doğasının açığa vurulması değil ama çoğalmanın ve ekolojinin baskılarından doğan bir yanıttır. Bu nedenle, erkek egemenliği savaştan daha doğal bir olgu değildir."
"O halde eğer bir savaş birliğini oluşturmakta kesin faktör güçlü olmaksa ortalama düşman erkeği kadar güçlü ya da ondan daha güçlü olan kadınlar savaş birliğine neden alınmasınlar? Sanırım sorunun yanıtı şudur: iyi yetiştirilmiş, cüsseli ve güçlü kadınların daha küçük yapılı erkeklere karşı zaman zaman askersel başarı kazanmaları, kız çocuklarının yok edilmesinin yeğlenmesine dayanak yapılan cinsel hiyerarşiye ters düşer. Başarılı olan erkek savaşçılar hem bir çok eşle ödüllendirilirler hem de kadınların erkek egemenliğine baş eğecek biçimde yetiştirilmelerine dayalı cinsel ayrıcalıklarla ödüllendirilirler. Bütün bu sistemin tatlı tatlı işlemesi isteniyorsa hiçbir kadına kendisinin herhangi bir erkek kadar değerli ve güçlü olduğunu düşünmesine izin verilemez."
"Yoğun tahıl tarlalarının ortasında tarım öncesi ilk yerleşim alanları kurulunca, yabanıl koyun ve keçi sürüleri - ki bunların temel besin kaynağı buğday ve arpanın atalarını da içeren yabanıl otlardı - köylülerle daha yakın bir ilişkiye girmek zorunda kaldılar. Köylüler köpeklerin yardımıyla bu sürülerin hareketlerin kontrol altına alabildiler. Koyunlar ve keçiler tahıl tarlalarının kıyılarında tutuldular ve bunların olgun taneleri değil hasat artığı tahıl saplarını yemelerine müsaade edildi. Başka deyişle, avcılar artık hayvanların ayağına gitmek zorunda değildi; tersine hayvanlar, bol besin maddeleriyle dolu tarlaların çekici etkisiyle, avcıların ayağına geliyordu. "
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.