Bu kitaba koyduğumuz resimleri, yenilikçi sanatın öncülerinden biri olan Paul Klee'den (1879-1940) seçtik. Nedeni, ilk bakışta "bunu çocuk da yapar" dedirtecek kadar yalın olan bu resimlerin üzerinde durdukça izleyiciye yeni bir şeyler söylemesi. Bunlar görmeye alıştığımız bir dünyayı değil, hayal gücünün yarattığı bir dünyayı yansıtıyor. Onları çocuk resmine yaklaştıran da bu. Ama bunların ardında bir düşünce yatıyor, bunu anlama, yorumlama izleyiciye kalıyor.
Klee, yaşamın karşıtlıklardan oluştuğuna inanıyor ve sanatında birbirini izleyen ya da aynı anda yaşanabilen karşıtlıkları dile getirmek istiyordu. Örneğin 'Cıvıltı Makinası' resminde doğa ve teknik; 'Haydi canavar, danst et benim tatlı şarkımla' resminde çocuğun (saflığın simgesi) canavarı (kötülüğün simgesi) yumuşatmaya çalışması; 'Aklın sınırları' resminde insan aklının da ötesi olabileceği vb.
Klee, yeni sanatın olanı değil, olabilecek olanı, "olası dünyaları" ı yansıttığını söyler. Daha 20. yüzyılın başında hayal gücü ürünü olan "olası dünyalar" ın pek çoğunun gerçek olduğunu, hızla ilerleyen teknoloji bugün bize öğretiyor. Sanatın gerçeğin aranışında öncü olduğunun bir kanıtı değil mi bu? Yaratıcı toplum yolunda ilerlerken sanat eğitiminin önemini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.