Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şiirler 1943

Yarenlik

Rıfat Ilgaz

Yarenlik Gönderileri

Yarenlik kitaplarını, Yarenlik sözleri ve alıntılarını, Yarenlik yazarlarını, Yarenlik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte Rıfat Ilgaz Bu Bakımdan Okunmalı - Esat Adil Müstecablıoğlu:
''Aylak sınıf şairlerinin çizdiği İstanbul tablolarıyla, Rıfat Ilgaz'ın İstanbul tabloları arasındaki tezatlar (karşıtlıklar) günde on dört saat alın teri döken kol ve kafa işçisinin -ki 15-16 milyonu bulmaktadır- sofrası ile mirasyedi vurguncu sofrası arasındaki tezatlara benzer.''
Rıfat Ilgaz'dan Çok Şey Bekliyoruz - Abdülbâki Gölpınarlı:
''Halkın diliyle konuşan, halkın nüktelerini duyuran, bize her şiirinde, en acı şeylere karşı bile dudaklarındaki derin ve mânalı gülümsemeyle görünen Rıfat Ilgaz'dan çok şeyler bekliyoruz. Bize İstanbul'un her yerini ve her şeyini, pek iyi bildiği Anadolu'yu, Anadolu'nun acılarını, isteklerini sanırım ki çok güzel duyurabilir. O, bir saltanatın şiirini terennüm etmiyor (dile getirmiyor), halkın derdini dert ediniyor. Bütün memlekete yayıldığı gün, lâyık olduğu değeri bulacaktır. Bende bu köklü ümidi yaratan da bu küçük, büyük kitaptır, Yarenlik'tir. Rıfat Ilgaz'ı bu mazhariyetinden (erişmesinden), bu kudretinden (yeteneğinden) dolayı tebrik ederim.''
Reklam
Hayat Mücadelesi Destanı - Hulusi Dosdoğru:
''Şair Rıfat Ilgaz, Babıâli'nin ne tıka basa doymuş etrafı toz pembe gören toklarından, ne de kendini darı ambarında sanan açlarındandır. O, halkla beraber çektiği ölüm kalım savaşının bütün mücadele safhalarını mısralaştırmakta, destanlaştırmaktadır. Onda hayat mücadelesi destanından pasajlar buluruz. ''Yarenlik'', içinde yaşadığımız devrin hakiki şiir örneklerinden biridir.''
Halkın Şairi - Behice Boran:
''Rıfat Ilgaz müreffeh (varlıklı) bir zümrenin (kesimin) değil, fakat bir günden öbürüne yaşayabilmek için didişen, böyle üzüntülü günlerin akşamında, bazan, ''gününü gün etmek için, şöyle bir demlenen'' halkın şairidir. Onun için şiirlerinde gül, bülbül, berrak sema, mavi deniz, kalp ağrıları yok. Hayatın daha karanlık, daha hüzünlü taraflarının akisleri (yansımaları) var. Bununla beraber şiirlerinde hayatı kötümser bir ruh hali de sezilmiyor. Şair isyankâr da değil. Kendisini hadiselerden biraz uzağa çekiyor ve hayata karşıdan bakarak gülebiliyor; alaylı olmakla beraber halden anlayan, şefkatli, müsamahalı (sevecen, hoşgörülü) bir gülüş, acı, yakıcı bir istihza (alay) değil.''
Halkın Şairi - Behice Boran:
''Rıfat Ilgaz; halk-şairi, köy-şairi olmak gayretinde değil, fakat kendisi halktan olduğu için, halkla beraber yaşadığı duyduğu için ve sanatının da ehli olduğu için şiirlerinde temiz, güzel bir dil, halkın dili beliriyor ve Rıfat Ilgaz ''halka inmek'' gayretinde olan, zoraki köy şiirleri yazan, halk şiirlerinin kalıbını alarak halk şairi olduklarını sananlardan çok daha fazla, onların erişemeyeceği kadar, bugünün halk şairi oluyor. Gerçekten bildiği, samimi olarak duyduğu mevzuları işleyen sanatkâr, eğer sanatkâr ise, mevzuuna en uygun şekli bulur ve bu şekil sadece bir kalıp olmaktan çıkar. Muhteva ile şekil ayrılmaz bir surette bütünleşir. Rıfat Ilgaz böyle bir şairdir.'' * Adımlar, Mayıs 1943
Türk Şiirine Gelen Taze Hava - Hüsamettin Bozok:
''Bu toprakların eziyetlerini ve cefalarını kendininkilerden, ferdin hodbin (bireyin bencil) endişelerinden üstün tutan Rıfat Ilgaz, büyük bir vatanperverde bulunması gereken bütün vasıfları taşımaktadır. Gerçek manasıyla şiir, yalnızca kafamızla değil, kalbimizle de sevmekten kendimizi alamadığımız şiir değil midir.? Öyle sanıyorum ki ''Yarenlik''in, alışılmış bütün estetik kalıpların dışında, insanı büyüleyen sihri buradan geliyor.''
Reklam
Yeni Ufuklar Açan Şaire Teşekkür - Sabahattin Ali:
''Hemen bütün şiirlerinin mevzuu, kendi küçük dertleri, arzuları. Ama hayret.! Bunların hiçbiri sadece Rıfat Ilgaz'ın dertleri değil.. Hepsi, hepsi geniş bir kitlenin, bir insanlığın dertleri. Sosyal şiir nedir diyenlere bu kitabı göstermek lazım. En şahsi, en hususî (özel) şeyler nasıl cemiyetin (toplumun) malı olabilirmiş, insan kendi hasis (cimri) dertlerinin dışına nasıl çıkar ve onları nasıl biraz yukardan, dudaklarında hazin bir tebessümle (gülümseme ile) seyredebilmiş.. En basit kelimeler, en özentisiz tasvirlerle nasıl hayat dolu tablolar, koskoca bir cemiyet parçasını aksettiren manzaralar çizebilirmiş. Bütün bunları Rıfat Ilgaz'dan öğrenmek kabil (olası). (..) Bana sanat heyecanı ile dolu saatler yaşatan, insanlığın dertleri hakkında gözümde yeni ufuklar açan şaire bütün kalbimle teşekkür ederim. * Yurt ve Dünya, Nisan 1943
Rıfat Ilgaz'ın Şiirine Genel Bir Bakış - Asım Bezirci:
''..Hasan İzzettin Dinamo, İlhami Bekir, A. Kadir, Suat Taşer, Ömer Faruk, Niyazi Akıncıoğlu, Enver Gökçe, vb. gibi o da Nâzım Hikmet'in açtığı toplumcu-gerçekçi yolda yürüyor. Ama, bu yolun kimi yolcuları gibi onun salt izleyicisi olmuyor. Kendine özgü bir tutum ve üslup yaratıyor. Bu bakımdan, denebilir ki, N. Hikmet'in etkisinde kalmayan ya da en az kalan iki üç şair varsa, bunlardan biri Ilgaz'dır.''
Rıfat Ilgaz'ın Şiirine Genel Bir Bakış - Asım Bezirci:
''... Sessiz sedasız göçtün aramızdan; Ne ölümün geçti gazeteye Ne dokuz göbek soyun. ... Bu parçada iki karşıt durum bir arada veriliyor: Bir yanda yoksul bir kişinin ilansız ve törensiz sönüp gidişi belirtiliyor; öbür yanda da varlıklı kişilerin gürültülü ve tantanalı ölüşü. ''Dokuz göbek'' deyimi bizi hem gülümsetiyor, hem de öfkelendiriyor. Ilgaz kendisi isyan etmediği gibi okurlarını da isyana çağırmıyor. Fakat, olayları o şekilde yansıtıyor ki, okurlar kötülüğe başkaldırmak gereğini duyuyorlar. Böylece, Ilgaz sanat anlayışına ve yaradılışına en uygun yöntemi bulmuş oluyor. Şiirini nutuk, nesir ya da öğreticilik (didaktizm) çukuruna düşmekten kurtarıyor. Bilindiği üzere, toplumcu şairler çokluk bu çukura düşmekten kendilerini alamaz ve şiiri yitirirler.''
Rıfat Ilgaz'ın Şiirine Genel Bir Bakış - Asım Bezirci:
''Günden güne bilinçlenmeye, kendi deyimiyle, ''artık kimin için ve ne için yazdığını fark etmeye'' başlar. Bu bilinçlenme şiirine de yansır. Ilgaz, bireysel şiirden hızla toplumsal şiire geçer. Üstelik, bu geçiş tatlı bir dönüşüm biçiminde değil, keskin bir sıçrama biçiminde gerçekleşir. Ilgaz, geçmişiyle bağlarını koparır. Yeni bir görüş ve davranışla karşımıza çıkar. Sanatında enikonu bir devrim yapar.''
199 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.