Yargılı İnfazlar - Türkiye Tarihinde İdamlar
Türey KöseYargılı İnfazlar - Türkiye Tarihinde İdamlar Gönderileri
Yargılı İnfazlar - Türkiye Tarihinde İdamlar kitaplarını, Yargılı İnfazlar - Türkiye Tarihinde İdamlar sözleri ve alıntılarını, Yargılı İnfazlar - Türkiye Tarihinde İdamlar yazarlarını, Yargılı İnfazlar - Türkiye Tarihinde İdamlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözler utançla kapatır mı kendini?
"Gemi o kadar dolmuşta bir insan mı fazla geliyor ?" Victor Hugo
Ertesi gün gazetelerde Menderes’in ipte sallanırken çekilmiş fotoğrafları yer aldı. Türkiye, “başbakanını, bakanlarını idam etmiş” bir ülke olmanın utancını acısını yıllarca yaşadı, 1990 yılında bir yasa çıkarılarak bu siyasetçilerin itibarı” geri verildi. Adnan Menderes’in naaşı devlet töreniyle anıt mezara nakledildi. Celal Bayar ve Adnan Menderes’in adını taşıyan üniversiteler kuruldu. Menderes’in adı İzmir’de kurulan havaalanına da verildi. Adnan Menderes Havaalanı’nın açıldığı günlerde, turizmci Ergun Göksan şöyle yakınıyordu:
“Bu isim turizm açısından sakıncalı. Ülkeye gelen turistler, bu kim, dediği zaman nasıl anlatacağız? Biz bu başbakanı idam ettik, şimdi de adını bu havaalanına verdik, bunu nasıl açıklayacağız?”
7 Mayıs 1960 tarihinde Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu. Milli Birlik Komitesi kuruldu. 1950 yılında cumhurbaşkanı seçilen Celal Bayar'ın görevi
müdahaleyle sona erdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk ve ismet lnönü'den sonra 3. Cumhurbaşkanı olan Bayar, tutuklandı. Orgeneral Cemal Gürsel, devlet başkanlığı, başbakanlık ve milli savunma bakanlığı görevlerini üstlendi. TBMM feshedilirken, Celal Bayar vatana ihanet suçu işlediği savıyla Yüce Divan'a verildi. Celal Bayar, Adnan Menderes ve çok sayıda DP'li Yassıada Mahkemesi'nde yargılandı. Yüksek Adalet Divanı'nın 14 Ekim 1960 günü Yassıada'da görmeye başladığı davalar 15 Eylül 1961 günü sona erdi ve kararlar açıklandı.15 kişi ölüm cezasına, 31 kişi müebbet hapis cezasına, 418 kişi de çeşitli cezalara çarptırıldı.Milli Birlik Komitesi bu 15 ölüm cezasından dördünü onayladı, eski cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın cezası müebbet hapse çevrildi. Geri kalan 12 ölüm cezası mahkümunun cezaları da müebbet hapse çevrildi. Menderes ve iki bakanı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı cebren tağyir, tebdil ve ilgadan olayı
TCK'nin 146/1. Maddesi hükmünce oybirliğiyle ölüme mahkum edildi.
(...)Zaten imkân olsa da birkaç kızıl sallandırılmış olsaydı, kızıllar bu kadar şımarmazlardı, milletin hiç değilse sembolik olarak iki komünisti asılmış görmek hakkıydı. Bu biçarelerden birini olsun asılmış görmeden gidersem gözüm arkada kalır...”
Türk Ceza Yasası’nın pek “ünlü” 141. Maddesi’nde 1951 yılında yapılan değişiklik TBMM’de görüşülürken, Seyhan Milletvekili Arif Nihat Asya bunları söylüyordu. Asya, “Hapis cezası vereceğiz, kafeste kuş besleyeceğiz.Ne güzel...” diye de ekliyordu.
1961 yılında, Arif Nihat Asya’nın istediği gibi “komünistler” değil “Demokrat Partili” Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan için darağaçları kuruldu.
Kenan Evren: Onun için bizim dönemimizde, ne sağda ne soldayız biz dosdoğru orta yoldayız, dedim. Onun için bir sağdan bir soldan ikisini beraber yapalım, dosyaları ikişer ikişer getirin, dedim. Ki, kimsenin böyle bir tenkidine maruz kalmayalım. Onun için yaptık.
- Yani idam edilenlerin yarısı sağcı, yarısı solcu muydu? 23'ü adli, 18'i solcu, 8'i sağcı, 1'i de yabancı uyruklu değil miydi?
K.E.: Adedini bilmiyorum, vallahi bilmiyorum. Yani onun hesabını tutmuş değilim.
Zaten imkan olsa da birkaç kızıl sallandırılmış olsaydı, kızıllar bu kadar şımarmazlardı, milletin hiç değilse sembolik olarak iki komünisti asılmış görmek hakkıydı. Bu biçarelerden birini olsun asılmış görmeden gidersem gözüm arkada kalır...
Türk Ceza Yasası'nın pek "ünlü" 141. Maddesi'nde 1951 yılında yapılan değişiklik TBMM'de görüşülürken, Seyhan Milletvekili Arif Nihat Asya bunları söylüyordu. Asya, "Hapis cezası vereceğiz, kafeste kuş besleyeceğiz. Ne güzel..." diye de ekliyordu.
Bu ölüm cezalarının yerine getirilmesinde nasıl bir "kamu yararı" olduğu doğru dürüst tartışılmadı bile. Öyle ki, İlyas Has'ın ölüm cezasının yerine getirilmesine ilişkin tasarının Meclis'teki görüşme tutanakları bir sayfayı bile bulmuyordu. Konuşkan siyasetçiler ölüme oy verirken, ölümü oylarken suskun kalmayı yeğlemişti...
Sayfa 12