En Eski Yaşadığımız Sefalet Gönderileri
En Eski Yaşadığımız Sefalet kitaplarını, en eski Yaşadığımız Sefalet sözleri ve alıntılarını, en eski Yaşadığımız Sefalet yazarlarını, en eski Yaşadığımız Sefalet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Çalışma"yı tamamiyle ortadan kaldıran yeni bir sistem ortaya çıktı. Bu sistem, yok ettiği "çalışma"ya sahip olmak için herkesi birbiriyle mücadele etmeye zorlayarak, en berbat tahakküm, kölelik ve sömürü biçimlerini yeniden canlandırıyor.
Sayfa 9 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
PARA...
Yeni bir çağ açıldı. Bu çağda insanları ihtiyaçlardan ve tutsaklıklardan kurtarmaya yarayabilecek olan şey, onları mülksüzleştirmek ve köleleştirmek üzere onlara karşı kullanıldı.
Sayfa 14 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Her birimiz fiilen işsiz olduğumuzu, fiilen yeteneklerinin sadece bir kısmı kullanılan kişiler olduğumuzu, fiilen geçici, dönemlik ve "yarım günlük" işçiler olduğumuzu biliyor, hissediyor ve az çok kavrıyoruz. Ancak her birimizin bildiği şey, şimdilik, herkesin paylaştığı bizim ortak durumumuzun bilincine dönüşmüyor, buna dönüşmesi engelleniyor.
Sayfa 77 - ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Ekmek parasını kazanacak bir iş bulma kaygısı ya da elindeki işi kaybetme endişesi tüm ülkelerde ve çalışan nüfusun tamamında yaygınlaşıyor.
Sayfa 91 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
"Zenginliklerin yaratılması artık insanların çalışmasına bağlı olmadığında, yeni teknik duruma yeni bir gelir politikasıyla yanıt verilmezse, bu insanlar Cennet'in kapılarında açlıktan ölürler."
Sayfa 124 - Ayrıntı yayınları, Wassily Leontieff, "La distribution du travail et du revenu", Pour la ScienceKitabı okudu
Örneğin. zamanın kendi çocuklarını büyütmeye ayıran bir kadının "çalışmadığını" söylenirken; ve bu kadın zamanının bir bölümünü kreşte ya da anaokulunda başkalarının çocuklarına bakmaya ayırdığında ise "bir işi var, çalışıyor" denirken bu "çalışma" kastedilmektedir.
Sayfa 10Kitabı okudu
Maddi olamayan şey "emekçileri"nin emek ürünleri, örneği hizmet sektöründe çalışanların çoğunluğunun emeği gibi uçucudur, tamamlandıkları anda tüketilirler.
Sayfa 11Kitabı okudu
Bir kadının anaokulunda öğretmenlik yaptığında bir işi olduğunu, kendi çocuklarıyla ilgilendiğinde ise işinin olmadığını niçin söylüyoruz? Birincisinde yaptığı iş karşılığında para kazandığı, diğerinin karşılığında ise hiçbir şey almadığı için mi? Fakat, evde kendi çocuklarıyla ilgilenen kadın, miktarı bir çocuk bakıcısının maaşıyla eşit düzeyde devlet yardımı alsa bile, yine de bu kadının bir "işi" olmayacaktır. Aynı kadın öğretmen diplomasına sahip olmuş olsa bile, yine de bir "işe" sahip olmayacaktır. Peki bunun nedeni, ta başından beri "çalışma"nın, toplumun tamamını kapsayan toplumsal bir etkinlik olarak tanımlanmış olmasıdır.