Türkiye'de çağdaş geriliğin, bunalımların, kara düşlemlerin temelinde yatan nedenleri; gözlemci, gerçekçi bir açıdan inceleyip gözler önüne sergileyen A. Rıza Ergüven'in Yasak Tümceler adlı romanını kesinlikle okumalısınız.
İdris'le arkadaşları Sırıklı dağlarının güneş yamacında birkaç gün konaklar. Düşüncelerde hep şu soru: 'Benliğini nasıl bulur kendini yitiren insan?' Halkın çeşitli sorularını yanıtlamaya çalışırlar. Sorunlar ortaya dökülür. Yanıtı kolay kolay verilemeyen, sakıncalı konulara değinen binlerce soru..
Durumlar açıklandıkça gelişir, bütün Anadolu'ya yayılmaya başlar. Halk, 1400 yıldan beri ilk olarak; içe bastırılan, yasaklanan soruların gerçek yanıtına kavuşur. Devlet yöneticileri gerici güçlerle işbirliği yapmaktadır. Halktan, Selim oğlu Murat: 'Hureyre'nin, Zeynelabidin'in diyemediklerini öğrenmek istiyoruz!.' der. Halka giz olarak gösterilenler açıklandıkça, ortalık tümden karışır. İdris'le arkadaşları Melendiz dağları eteklerinde tutuklanırlar. Türkiye'de çağdaş geriliğin, bunalımların, kara düşlemlerin temelinde yatan nedenleri; gözlemci, gerçekçi bir açıdan inceleyip gözler önüne seren A. Rıza Ergüven'in YASAK TÜMCELER adlı romanını kesinlikle okuyunuz:
'- Kanımı dökebilir, beni ortadan kaldırabilirsiniz. Ben kanı kanda yumaya değil; yüzyıllarca öyle bilinen, öyle bilinip işlenen yanlışları doğrulamaya, gerçekleri açıklamaya geldim...'
