Yaşamımdan Şiir ve Hakikat
Johann Wolfgang Von GoetheEn Yeni Yaşamımdan Şiir ve Hakikat Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Yaşamımdan Şiir ve Hakikat sözleri ve alıntılarını, en yeni Yaşamımdan Şiir ve Hakikat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aias kılıcının üzerine yığıldığında ona son hizmeti sunan kendi bedeninin ağırlığı olur.
Mezheplerin birbirine karşı hoşgörülü olması sadece teoride kalmadı, aynı zamanda uygulamaya da döküldü, akıl, zekâ ve yetenekle Yahudilere karşı hoşgörülü olunması bu ılımlı dönemde önerilme çabası güdülünce, medeni kanun daha büyük bir etkiyle zorlanmış oldu.
Antik dönem büstlerinin birkaç tane güzel alçı kopyasını edinme olanağını bulmakla aynı zamanda sanatın daha değerli bir alanına girmiş oldum.
Sendeki Cicero’nun kitapları içinde Brutus’unkiler....
Böylece Almanca, Fransızca ve İngilizceyi öğrendiğim gibi, Latinceyi de kural, kavram tanımaksızın sadece kullanarak öğrenmiştim.
Ne Aristoteles’in keskin zekâsı, ne de Platon’un engin dünyası beni biraz olsun etkiliyordu. Oysa Stoacılara karşı eskiden beri bir ilgim vardı, Epiktetos’un kitabını edindim ve söylediklerini genellikle onaylayarak okudum.
Yunan filozoflarının amacı benim için çok anlaşılır değildi.
Yaşamı ve ölümü İsa’ya benzetilebilecek Sokrates benim için mükemmel, bilge bir adamdı.
Giovinazzi adlı yaşlı ve neşeli bir İtalyan dil uzmanı bu çalışmalarında ona yardımcı olurdu.
..., çünkü büyükbabam, senato başkanı Johann Wolfgang Textor’un bir doğum hemşiresini işe almasının ve ebelik derslerinin başlatılıp geliştirilmesinin herhalde benden sonra doğanlara faydası dokunmuştur.
İtalyan diline ve bu ülkeyle ilgili her şeye duyduğu sevgi büyüktü.
Bu resimlerde her gün Halk Meydanı’nı, Colosseum’u, San Pietro Meydanı’nı, hem dıştan hem içten San Pietro Bazilikası’nı, Melek Şatosu’nu ve bazı başka yerleri görürdüm.
İki korkutucu duygu arasına sıkıştırılmış insan acaba korkudan nasıl kurtulur?
Evin eski, köşeli ve birçok yerinin de karanlık olması gibi özellikleri çocuk ruhunda ayrıca ürperti ve korku uyandırmaya elverişliydi.
Biz aslında babaannemin evinde oturuyorduk, o arka tarafta, dışarıda, evin girişinden bağımsız büyük bir odada yaşıyordu, oyun alanımızı onun koltuğuna, hatta hasta ise yatağına kadar yaymayı alışkanlık haline getirmiştik.
Pek çok evde bulunan bu küçük odaya, kafesli avlu denirdi.