Yaşayan Felsefe

Ömer Bozkurt

Yaşayan Felsefe Gönderileri

Yaşayan Felsefe kitaplarını, Yaşayan Felsefe sözleri ve alıntılarını, Yaşayan Felsefe yazarlarını, Yaşayan Felsefe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İnsan için gerçek anlamda varolmak, Tanrıyla beraber varolmaktanı başka bir şey değildir.” Tanrıyla beraber varolmak ise Tanrıya bağlanmaktan, yani imandan başka bir şey değildir. Bana ait olan gerçeklik en temel manada ancak bu bağlanmada ortaya çıkar.
Sayfa 55 - Fulya BayraktarKitabı okudu
“Kendini dışa kapayan, gözü kendisinden başka hiçbir şey görmeyen bir ben, başka 'ben'lerle içten bir bağ kuramaz. Böyle bir bağ kurmadıkça da ben için bir sen yoktur. Sen diye bir varoluştan söz etmek için kendini bağlayan bir 'ben'e gerek vardır, 'sen'den söz ediliyorsa bu böyle bir 'ben'den ötürü, böylesi bir 'ben'in yönelişinden, kendini verişinden ötürüdür.”
Sayfa 54 - Fulya BayraktarKitabı okudu
Reklam
Marcel'e göre modern felsefenin başlangıcı ile birlikte daha çok gündeme gelen yalnız ve izole birey, öteki insanlarla olan hayati ilişkileri içerisinde bir şahıs olarak ortaya çıkıyor. Marcel'e göre “Kişinin varoluşu ben merkezli olamaz. Biz kendimizi, ötekinden ve ötekilerden ve yalnızca onlardan yola çıkarak anlayabiliriz.” Ona göre benim varlığım, diğer insanları da barındıran bir özelliğe büründükçe, onu varlıktan ayırt eden boşluk giderek daralır başka bir deyişle daha çok ben olurum. Bu barındırma da ancak benim başkalarına yönelik bir aktım sonucu gerçekleşir: Bağlanma. Ancak burada bağlanma, gerçek anlamda bir bağlanma olmalıdır. Tecrübelerin bize katabilecekleri her şeye aşkın olan bir şekilde tanınabilecek bir bağlanma, şartsız ve gerçek bağlanma olacaktır”
Fulya BayraktarKitabı okudu
“Ben kendi varlığımla ne kadar derinden bir ünsiyet kurarsam başkalarıyla da o kadar derin bir bağlantıya girerim. Ya da bunun tam tersi. Yani başkasına karşı ne kadar derin bir bağlanma hali yaşarsam, kendi varlığımı da o derece derinden kurarım.”
Sayfa 52 - Fulya BayraktarKitabı okudu
Varlık, anlamını ben neyim sorusuna verilen cevapta bulur. 'Ben, bir beden-süje ve beden-obje yani doğrudan bir iç farkındalığın içeriği ve genel bilginin nesnesi olan bir şeydir. Varlık, beni benden haberdar ediyor. Burada söz konusu olan, varoluşsal olandan varlığa doğru bir kendini aşma hâlidir. Bu bir töz de değildir çünkü 'ben, kendisini sonlu kılan sonsuz açısından tanımlar.
Fulya BayraktarKitabı okudu
Sahip olmak Marcel'e göre insanın kendine yabancılaşmasının da hareket noktasıdır. Ona göre bugün toplumda insanlar istatistiki rakamlara indirgenmişlerdir. Sahip olmak, varolmaktan daha önemlidir. Herkesin işi, mülkiyeti ve yerine getireceği görevler vardır. İşte böyle bir dünyada insan, ister mülkiyet anlamında sahip olsun (avoir possesion), yani bir eve ya da bir otomobile sahip olsun, ister örtük bir sahiplik (avoir implication) söz konusu olsun, belirli bir niteliğe sahip olmak, bir zevke veya acıya sahip olmak gibi sahip olmak, insanı kendine yabancılaştırır. Nihayet, Bizim mülkiyetimizde bulundurduğumuz ev, kitap, fabrika, bahçe veya sahip olduğumuz fikir ve düşünceler bize sahip olur.”. Bizler, sahip olduklarımız tarafından tüketilmek tehlikesiyle karşı karşıya kalırız. Böyle bir dünya “Kırık bir dünyadır.”
Sayfa 49 - Fulya BayraktarKitabı okudu
Reklam
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.