Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşlılık-1 - İlk Çağı

Simone de Beauvoir

Yaşlılık-1 - İlk Çağı Sözleri ve Alıntıları

Yaşlılık-1 - İlk Çağı sözleri ve alıntılarını, Yaşlılık-1 - İlk Çağı kitap alıntılarını, Yaşlılık-1 - İlk Çağı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeyden önce onlardan ‘sükûnet’ beklenir; ihtiyarların sükûnet içinde oldukları ileri sürülür, bu da onların mutsuzluğuyla ilgilenmemeye yol açar.
Çoğunlukla çalışan erkek emeklilik saati gelip çatınca şaşırıp kalır. Oysa emeklilik tarihi ona önceden tespit edilmiştir; bunu bilir, buna hazır olması gerekir. Gerçek şudur; iş, kritik bir duruma gelmedikçe insan son ana kadar bilginin yabancısıdır.
Reklam
Bence 65 yaşında olmak da 55 yaşında olmak gibi bir şey. Bugün iyiyim, dostlarım var çevremde, yılların ağırlığını omuzlarımda fazlaca taşıdığım da söylenemez.
Hayatının son on beş yada yirmi yılında bir insana artık bir hiç gözüyle bakılması, bizim uygarlığımızın başarısızlığı değildir de nedir?
Bir toplum, ihtiyarlara yaptığı muamele yoluyla, kurallarının ve amaçlarının gerçeğini -çokluk dikkatle maskelenmiş olarak- kelime oyunu yapmadan açığa vurmuş olur.
Sayfa 129Kitabı okudu
Zenci sorununun bir beyazlar sorunu olduğu söylenmiştir; bunun gibi kadın sorunu da bir erkek sorunudur; bununla birlikte, kadın, eşitliği ele geçirmek üzere mücadele etmekte, zenciler de zulme karşı savaşmaktadırlar; yaşlıların hiçbir silahı yoktur ve onların sorunu da olduğu gibi aktif erginler sorunudur.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
İhtiyar insanların bize sunduğu geleceğimizin görüntüsü önünde, kılımız bile kıpırdamadan duruyoruz. İçimizde bir ses, böyle bir şeyin bizim başımıza gelmeyeceğini boş yere mırıldanır durur. Böyle bir şey olup bitince de artık biz, biz değilizdir. Yaşlılık, üstümüze çökmeden önce ancak başkalarına ait bir şeydir. Bütün bunlardan şu anlaşılıyor; toplum, ihtiyar insanlarda kendi benzerlerimizi görmekten bizi alıkoymayı başarıyor.
Statü daima topluluğun tümü tarafından meydana getirilir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Ölüm, ansızın önümüze çıkan yollardan biridir, her yaşta bizi tehdit eder. Bize bir anlığına değip geçtiği, sık sık korkuttuğu olur. İnsan bir anda ihtiyar olmadığı için gençken yada güçlü kuvvetliyken, gelecekteki yaşlılığımızın durağında olduğumuzu aklımıza getirmeyiz. Yaşlılık bizden öyle uzak bir zaman parçasıyla ayrılmıştır ki, gözümüzde sonsuzluğa karışıp gider. Bu uzak gelecek bize gerçek dışı gibi gelir.
Eğer bir insanlar grubu, yalnızca bugün yemekle hayatını sürdürmeye çalışır ve faydasız bir obur olursa; işte bu, gerilemek demektir.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Yaşlılık üzerine... Simone de Beauvoir
İhtiyarlar, yalnızlık ve can sıkıntısına atılıp tam bir gözden düşmeyle bitkisel hayata mahkum edilir. Son 15-20 yılında bir insana artık bir hiç gözüyle bakılması, bizim uygarlığımızın başarısızlığı değil de nedir? Ihtiyarları yürüyen ölüler değil de, yaş yaşayıp görmüş insanlar yerine korsak; anlattığımız bu durum bizi boğar, bunaltır. ...bu insanlık dışı edilmiş ihtiyarlar, emekçilerin sömürülmesi, toplumun atomizasyonunun, seçkin, imtiyazlı ve yönetici sınıfa ayrılmış bir kültür sefaletinin sonucudur.
İhtiyarlık bir bütünlük içinde anlaşılabilir, ihtiyarlık yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda kültürel bir olgudur.
İhtiyarların ortaya koyduğu sorunlar hakkında ilkeller tarafından kabul edilen pratik çözümler çok çeşitlidir: Öldürülür, ölüme terk edilir, onlara en aşağı çizgide bir hayat verilir ve rahat bir son ömür sağlanır. Ya da hatta ululanır ve nimetlere gark edilirler. Uygar denen milletlerin de aynı muameleleri uyguladıklarını göreceğiz: Yalnız, öldürme yasaktır; tabi, maskelenmemiş olmak şartıyla.
Sayfa 130Kitabı okudu
İhtiyar insanların bize sunduğu geleceğimizin görüntüsü önünde kılımız bile kıpırdamadan duruyoruz. İçimizde bir ses, böyle bir şeyin bizim başımıza gelmeyeceğini boş yere mırıldanır durur. Böyle bir şey olup bitince de artık biz, biz değilizdir. Yaşlılık, başımıza gelmeden önce ancak başkalarına ait bir şeydir.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.