Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ezgi

Ezgi
@ezgiay
111 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Ebeveynlerden birinin kaybı bizi kendi savunmasızlığımızla yüzleştirir; eğer anne babamız kendilerini koruyamıyorlarsa bizi kim koruyacaktır? Onlar da gidince mezarla aramızda hiçbir şey bulunmaz. Bunun tersine biz çocuklarımızla mezar arasında engel oluştururuz. Bir meslektaşımın, babasının ölümünden sonraki deneyimi, öğretici bir nitelik taşıyordu. Babasının ölümünü uzun zamandır bekliyordu ve haberi sükûnetle karşılamıştı. Ancak cenaze törenine gitmek üzere uçağa binerken paniğe kapıldı. Oldukça sık seyahate çıkmasına rağmen birdenbire uçağın güvenli bir şekilde kalkış ve iniş yeteneğine olan inancını kaybetmişti - sanki güvenlik kalkanı yok olmuş gibiydi. Eşin kaybı da çoğu kez temel yalnızlık konusunu doğurur; önemli bir insanın kaybı (bazen baskın olanın), insanın, dünyayı iki kişi halinde yaşamak için ne kadar çabalarsak çabalayalım da- yanmamız gereken temel bir yalnızlığın bulunduğunun farkına varmasını sağlar. Hiç kimse kendi ölümünü, birisiyle birlikte ya da birisinin yerine gerçekleştiremez.
Reklam
Elinizdekilerin kıymetini bilin! Bu basit söylemden ne kadar seyrek yararlanırız? Genellikle sahip olduklarımız ve yapabildiklerimiz, sahip olmadığımız ve yapamadığımız şeylerin düşüncesiyle ayartılarak ya da itibarımıza veya gururumuza yönelik önemsiz kaygılar ve tehditlerle küçültülerek bilincimizden kayıp giderler. İnsan ölümü aklında tutarak varoluşun sayısız getirilerine karşı takdir etme ve minnettarlık duyma durumuna geçer.
‘Neden hayat ziyafetini iyice doymuş bir konuk olarak terk etmeyelim?’

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Rank’ın korku kutupları benim tarif ettiğim savunmaların yapısında bulunan sınırlılıklara karşılık gelir. ‘Hayat endişesi’ özel olma savunmasından ortaya çıkar: İnsanın korunmasız bir şekilde doğadan ayrılma karşılığında ödediği bedeldir bu. ‘Ölüm anskiyetesi’ birleşmenin bedelidir: İnsan özerkliğinden vazgeçtiğinde kendisini kaybeder ve bir tür ölüm yaşar. Bu nedenle kişi iki uç arasında gider gelir, anksiyete savunmanon rahatlığını aşana dek insan bir yöne gider, sonra diğer yöne döner.
Sayfa 197
Çocuk ölümün dışarıdan bir güç ya da kişi tarafından geldiğine inandığı sürece ölümün dışsal olmadığı-hayatın başlangıcından itibaren kişinin kendi ölümünü hücrelerinde taşıdığı- şeklindeki korkunç gerçekten korunmuş olur.
Reklam
Kendi çalışmalarım göstermiştir ki kişinin kendi ölümü de dahil, ölüm hakkındaki bilgi çok erken yaşta, genellikle varsayıldığından çok daha önce kazanılır. Üç yaşına kadar kişinin kendi ölümünden korkması anlaşılır ifadelerle iletilebilir. Bu bilginin üç yaşından ne kadar önce kazanıldığı pek zayıf tahminlere kalmıştır.
Birbirimize ne kadar yakınlaşırsak yakınlaşalım en sonunda arada kapatılamaz bir boşluk kalacaktır; her birimiz varoluşa tek başımıza başlarız ve varoluştan tek başımıza ayrılmalıyız. Bu nedenle varoluşçu çatışma, mutlak yalıtımımızın farkında olmamız ile bağlantı kurma, korunma ve daha büyük bir bütün olma arzumuz arasındaki gerilimdir.
Ezgi
@ezgiay·Bir kitap okudu
288 syf.
·
Puan vermedi
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının GücüJoseph Murphy
8/10 · 12,1bin okunma
Sadece alın teriyle, çok çalışarak zengin olunabi­ leceği hikayesine inanmayın. Öyle değildir; en iyisi zahmetsiz yaşanan hayattır. Sevdiğiniz şeyi yapın. Bunu keyfi ve heyecanı için yapın.
Bilinçaltının güçlerini kullanmak, bir engeli itmeye çalışma­ ya benzemez. Daha çok çalışmak daha iyi sonuçlar doğurmaz. İrade gücünü kullanmayın. Bunun yerine, sonu ve bunun yara­ tacağı özgürlük halini gözünüzde canlandırın. Zekanızın araya girmeye, sorunu çözmek için yollar bulmaya ve bu yolları bilin- çaltınıza empoze etmeye çalışacağını göreceksiniz. Buna direnç gösterin. Entelektüel sorun çözme becerilerini­ zi bir kenara bırakın. Basit, çocuksu, mucizeler yaratan bir inan­ cı korumaya çalışın. Gözünüzde, bu rahatsızlıktan ya da sorun­ dan kurtulmuş halinizi canlandırın. Peşinde olduğunuz özgürlük durumunun duygusal hazzını hayal edin. Her türlü bürokrasiyi süreçten çıkarın. En iyi yol, basit yoldur.
Reklam
Aşık bir beyinde genellikle hakim olan "bulutlu hava" hissi de muhtemelen bu serotonin eksikliğinden kaynakla­nır ve bu "eksiklik", aşık olunan kişiyle bir araya gelerek tamam­lanmak üzere, kişinin bütün zihinsel ve fiziksel mesaisini maşu­kuna yöneltmesini sağlar.
Aşk ile cinsel çekim süreçleri­nin beyin mekanizması açısından örtüşen yönleri vardır fakat aşkı, aşksız şehvetten ayıran çok önemli sinirsel mekanizmalar da mev­cuttur.
Öleceğini bile bile bir insan dünyaya getirmek… Ne kadar saçma. Hayatı nasıl geçerse geçsin, ömrü ölüme doğru akacak. Bu ya mutsuz olursa ya fakir olursa gibi bir şey değil çünkü onlar hem sadece bir ihtimal hem de muhtemelen gerçekleşseler bile devasa bir çaresizliğe yol açmazlar. ‘Bir yolu bulunur.’ avuntusuyla çözülebilirler büyük ölçüde. Ölecek oluşu gerçeği ise bütün kaçınılmazlığıyla ömrü boyunca var olacak.
"Tabiat her çağırdığında peşinden gidersek nerede kaldı bizim insanlığımız?" sözünü hatırlatırcasına, tamamen hayvani güdü­lerinin çevresinde bir hayat süren, zihinleri dışsal uyarıma karşı çıplak ve savunmasız insanlar çevremizi sarmaya başlıyor.
Bilişsel kurama göre her insan bir tür kuramcıdır ve kişisel bilim insanıdır. Hepimiz kurduğumuz kuramlara göre yaşarız, hiçbirimizin bundan kaçması mümkün değildir. Önemli olan ne kadar iyi-kötü kuramcı olduğumuz ve kuramlarımızın ne kadar iyi veya kötü olduğudur.
Sayfa 15
926 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.