Sayfa Sayısına Göre Yazışmalar 1946 - 1959 Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Yazışmalar 1946 - 1959 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yazışmalar 1946 - 1959 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Albert Camus’nün yola çıkmasından iki gün önce, René Char yanında Tina Jolas’la onunla bir gün geçirmeye gelir. Ayrılacakları anda, Albert Camus Güneşin Torunları’ndan söz ederek şöyle der: “René, ne olursa olsun, kitabımızın varolmasını sağlayın ne olur!” (René Char’la söyleşi). 17 Ocak 1960’ta, René Char Ciska Grillet’ye şöyle yazar: “Seni unuttum sandın değil mi? Oysa unutmak ne kelime! Ama yürekten sevilen kişilere yazmak (bana) kötü geliyor. İçinizde onlar, e o zaman onlarla konuşuyorsunuz. Kaldı ki ben nasıl yaşıyorum? Hiç bilmiyorum. Buraya Camus’yü -onunla bir gün geçirdikten sonra!- gömmeye geldim. Dünya tuhaf. Varlık yokluk, şimşeğin ve acının Krallığı. Kendinize dikkat edin, Ded’e ve sana söylüyorum. Lütfen.”
Bıraktık konuşmayı sevdiğimiz kişiyle ve bu sessizlik değil. Ne öyleyse? Biliyoruz ya da bildiğimizi sanıyoruz. Ama yalnızca anlamlı geçmiş ona yol vermek için açıldığında. İşte birden karşımızda, derken uzakta, önde.
Birçok kişi karşıladı onu, ağırladılar, baş üstünde tuttular; bense biraz kuşkuyla onu gözlemlerken -biriyle daha yeni yakınlık kurulduğunda olur ya hani-, daha ilk anda bana çekici gelen şeyin burada gerçekten bütünüyle anlam kazandığını fark ettim: Kimileyin alaycı, kimileyin ağırbaşlı bir yalınlık, aşırıya kaçmayan incelikli bir tutum, yapmacıklı olmayan bir ölçülülük, karşılıklı ilişkilerde anında kendini belli eden, erkenci bir güvenin eşiğinde ılım, o adamın asla öyle herhangi bir yabancı, ne idüğü belirsiz bir baş belası olmadığını gösteriyordu. Yabancı ama onu hiç tanımayan ve öğrenmek isteyen insanlara ilk sözü söylemeksizin kendini tanıtan ve çok fazla bir şey bilmek istemese de her şeyi öğrenecek biri.