Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeni ve Sert Öyküler

Orhan Duru

En Beğenilen Yeni ve Sert Öyküler Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Yeni ve Sert Öyküler sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yeni ve Sert Öyküler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi yazdıklarımı okuyamıyorum. Özellikle gece kalkıp defterime yazdığım notları hiç okuyamıyorum. Eğri büğrü, kargacık burgacık görünüyor bunlar gözüme. Artık belki de ellerimi denetleyemiyorum. Gündüz yazdıklarım daha belirgin ve okunaklı. Benim zorum geceleri yazdıklarımla... Onları okumakta güçlük çekiyorum. Buna karşın, geceleri yazmaktan caymak da istemiyorum. Niye cayayım? Abuk subuk da olsa, bu da beynimin bir ürünü. Üstelik gece yazdıklarımın boşa gitmesini de istemiyorum. Bu nedenle geceleri aklıma bir şey geldiğinde fırlıyorum yataktan, çıkıyorum koridora ordan çalışma odama, oturuyorum bir koltuğa, alıyorum elime not defterini ve çiziktiriyorum aklıma geleni. Bir süre böyle sersem sepelek yazdıktan sonra boşalmış ve ferahlamış olarak dönüyorum yatağıma ve derin uykuma. Hem böylece çoktandır "Artık yazamıyorum" diye sürdürdüğüm kaygılardan kurtulmuş oluyorum, hem de gerçekten okunması güç de olsa bir şeyler yazmış oluyorum. Hiç kuşku yok, milattan yüzyıllarca önce Mezopotamya'da yaşayıp çivi yazısı öğrenmiş olsaydım, daha kolay çözerdim şimdi bu yazdıklarımı. Burda yazdıklarımı, gene gece kaleme aldıklarıma borçluyum. Biraz da belleğime. Büyük bir araştırma değil bu. Anı ile belgesel karışımı bir deneme ve uğraşı.
Tünelin ucunu görüyorum. Altgeçitlerden uzaktayım artık. Altüst oluyorum.
Reklam
Anadan oğula bir tokat. Çocuğun elma kızıllığında yanağı daha da kızarıyor ve zorlukla yürüyor tokattan sonra. Yaşamın zorlukları.
Hiç umulmadık yerlerde karşıma çıkıyor karıncalar. Karınca karınca. En küçük besin parçasının kokusunu alıyorlar, onlara göre kilometrelerce sayılabilecek uzaklardan. Ortalıkta en küçük bir ekmek parçası ya da kırıntısı kalsın, hemen üşüşüyorlar üzerine... Sabahleyin kalktığımda bir bakıyorum ki ortalık karıncalardan grçilmiyor. Uzun bir karınca ordusu, tek ya da çift sıra halinde uygun adım taşıyor bu yiyecek artıklarını, nerde olduğunu çoğunlukla çıkaramadığım yuvalarına. Bana sorarsanız uzay teknolojisinden yararlanarak beton duvarların içine bile yuva yapıp keyiflerine bakabiliyorlar bunlar.
Reklam
Çingeneler bunlar. Ayıp olmasın diye gazetelerde "esmer vatandaşlar" diye adlandırılan insanlar. Dünya umurlarında değil. Politika, ülkeler, sınırlar, büyük devlet adamları, yöneticiler, yönetimsizlikler, savaşlar, barışlar, siyasal çekişmeler, inanç ayrılıkları umurlarında değil. Kendi yaşamlarını koyu bir biçimde yaşıyorlar. Anarşi, karmaşa, müzik ve çılgınlık egemen bu yaşamda.
Benim zorum gece yazdıklarımla…
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Hiç hoşnut değilim. Isı yüksekliğinden, yakıcı güneşten, rutubetli havadan hoşnut değilim. Hoşnutluk ne sözcük. Nefret ediyorum.
Çocuğun yaşamına akıl almaz tuhaflıklar doluyor ve neyin "cızz" olduğu belleğe kazınıyor silinmez bir biçimde. Bunun adına da "eğitim" deniliyor... Ananın vurduğu tokat orda kalmıyor.
Reklam
Benim sokaklarıma yeni düşen bir çocuğa ise çocuk dememek gerek.
Alışmışız bir kez, gitmeden yapamıyoruz, yapmadan edemiyoruz, bir çeşit bağımlılık bu. Yaşamın tekdüze işlemine kendini kaptırma bu.
Şimdi onlara bakıp biz de karınca gibi çalışacak mıyız? Yoksa onları örnek alacak mıyız? Olamaz. Ben daha çok ağustos böceğinden ya da ateş böceklerinden yanayım. Örümcekleri, tespih böceklerini, kırkayakları bile olumlu karşılıyorum. Karıncalar ise tüylerimi ürpertiyor.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.