Yenik ve Yalnız kitaplarını, Yenik ve Yalnız sözleri ve alıntılarını, Yenik ve Yalnız yazarlarını, Yenik ve Yalnız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Celil Oker
Remzi Ünal Serisi : 7
2010 yılında değerli polisiye yazarımız Celil Oker'in yazdığı yedinci Remzi Ünal kitabıdır. Bir önceki kitabın yazılması ile arasında 5 yıl gibi bir süre var. 5 yıl aradan sonra yazılmış bir kitap.
Serinin bir önceki kitabı "Bir Şapka Bir Tabanca"nın kaldığı yerden başlıyor kitap. Evlilik hazırlığı yapan ve özel dedektifliği bırakan kahramanımız Remzi Ünal'ı telefonla birisi sürekli aramaktadır. Arayan kişi komşusu Hülya Yaman'dır. Remzi Ünal'dan bir derdine çare olmasını ister. Evli olmadığı ama birlikte olduğu galerici Kemal Çakır'ın masasına bir zarf bırakmasını ister. Remzi Ünal görevi kabul eder ama evlenme işi yatar. Neyse bakalım diyen Remzi Ünal gider zarfı masanın çekmecesine bırakır. Başta kolay gibi gözüken iş, Kemal Çakır'ın öldürülmesiyle dallanıp budaklanan bir olay haline gelir. Remzi Ünal bu sefer hem yenik hem de yalnızdır.
Genel itibariyle diğer kitaplara göre sıkıcı ilerleyen bir kurgusu olsa da finaliyle bunu kapatır nitelikte bir metin. Herhalde sonu hiç beklemediğim gibi biten kitaplardan biri oldu. Celil Oker'in neden polisiyemizin en önemli yazarlarından olduğunu gösterir nitelikte bir kitap.
Dedektif Remzi Ünal, evlilik arifesinde, eşyalarını toplamış yeni evine gidecekken telefonu çalar ve ona sürekli cevapsız çağrılar bırakan kadındır telefonun ucundaki. Bir oto galerinin sahibi olan eşinin ofisindeki çekmeceye bir zarf bırakmasını istemektedir Remzi Ünal'dan. Oldukça basit görünen bu iş yine sarpa saracaktır.
Bir zarf ve zarfın peşinden gelen sürükleyici olaylar ve kitabın sonunda hiç beklenmedik bir katil.
Çok bir beklentiye girilmeden okunacak, kafa dağıtmalık bir yazar olduğunu düşünüyorum Celil Oker'in.
Çok keyifli bir kitaptı Yenik ve Yalnız. Yazar Celil Oker’in en iyi kurguladığı romanı bu olmuş bence. Kahramanımız bu kitapta bildiğimiz özgüvenli, cesur ve sonunu düşünmeyen hallerinden biraz uzak ama yine de kendi tarzıyla katili buluyor. Önceki kitaplarında da katili tahmin etmek çok zordu ama bunda iyice ters köşe yapıyor yazar. Her zamanki gibi edebi ve felsefik cümlelerle harmanlanmış, akıcı ve bir solukta okunabilen bir eser. Kitapla alakalı tek sıkıntım var o da usta yazarı üç yıl kadar önce kaybetmiş olmamız. Elimde okunacak sadece iki kitabı kaldı yazarın. Bir daha bu kalitede yerli polisiye okuyabileceğimden şüpheliyim. Keşke daha çok üretebilseydi rahmetli Oker.
Ya yanlış soruları sormuştum hep ya da soruları yeterince güçlü soramamıştım. İkisi de aynı kapıya çıkardı. Çıkmıştı. Önümde gidecek bir yol göremiyordum.