Sanki bu çeşit taş duvarlar gerçekten insanı rahatlatan, sırf iki kere ikinin dört edişi gibi kesinlikleriyle kâinatı etkileyebilecek kuvvetlerdir. Saçmaların en büyüğü! Öte yandan bütün imkânsızlıkları, bütün taş duvarları görüp anlayabilseniz, yetersizliklerin ve taş duvarların biriyle olsun uzlaşamamaktan iğrenseniz, hatta hiç suçunuz olmadığını bile bile mantığın mutlak, kaçınılmaz kurallarına uyarak, o ölümsüz taş duvar konusunda kendinizi suçlayacak kadar çirkin sonuçlara varıp, aczinizden sessizce diş gıcırdatarak kendinizi adeta bir şehvet duygusuyla atalete teslim etseniz, sonra da ortada hırsınızı alacak tek bir varlık bulunmadığını, çevrenizde dönenlerin el çabukluğu, hileler ve düzenbazlıktan meydana gelmiş bulanık bir karışım olduğunu fark etseniz bile, bütün bilinmeyenlere, hilelere rağmen içiniz sızlar, bilmedikleriniz arttıkça sızılarınız o ölçüde çoğalır!
Öff, ne rezillik!
Üstelik en iğrenci bu da değil!
Bundan daha kötü, daha çirkin, daha aşağı olanı da var!
Evet, daha aşağısı!
Gene o şerefsizlik, yalancılık maskesini takmak zorunda kalacağım!.."