Biz canlılık denen şeyin ne olduğunu, nerede bulunduğunu, hatta adını bile bilmiyoruz. Bizi tek başımıza bırakıp kitaplarımızı alsalar kafamız karışır, hangi yolu tutacağımızı kestiremeyiz; nereye gidip nereden kaçacağımızı, neyi neyden nefret edeceğinizi neye saygı duyup neyi hor göreceğimizi bilemeyiz. İnsan olmak, yani kanlı canlı gerçek insan olmak bile bize ağır geliyor, bundan utanıyor, ayıp sayıyoruz ve eşi görülmemiş bir genel insan olmayı hedefliyoruz.