Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair

Rıdvan Temizer

En Yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair sözleri ve alıntılarını, en yeni Cahit Zarifoğlu Yeryüzünde Bir Şair kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çözemediği, cevap bulamadığı sorular insanı bunaltır. Sorularına cevap bulana kadar köşesine çekilir insan. Kendiyle kalmak ister. Çözümsüzlük insanın önündeki en büyük engellerden biridir. Engeller aşıla aşıla sonuca varılır. Bir engeli aşmadan diğerine geçemezsin. Daha önce yüzlerce engeli aşmış bile olsanız son engel aşılmadan hedefe varmış sayılmazsınız.
Reklam
Çocuğun hatırası mı olur, demeyin. Çocuk; koca bir hayatın tohumudur.
Reklam
Avrupa’yı Nasıl Gezdi ?
Peki, Cahit nasıl yolculuk ediyordu, onca yere nasıl gidiyordu ? diyeceksiniz. Cahit, bunu da kendince bir yolla çözmüştü: Gitmek istediği yerlere otostopla gidiyordu! Onun yolculuğunu, zenginleştiren ana etkenlerin başında bu yöntem geliyordu aslında. Bu şekilde daha fazla insanla tanışma şansı doğuyordu. Biletli yolculuklardaki mesafeli tavırlara kıyasla otostopla yapılan yolculuklarda taraflar birbirlerine karşı daha içten davranıyordu. Cahit’in isteğine tam olarak uygundu bu. O insanları mesafesiz bir biçimde, derinlemesine tanıma arzusundaydı. İnsanların en yalansız, en içten yanlarını görmek istiyordu.
Sayfa 93
Maraş Lisesinden abileri olan Nuri Pakdil ısrarla Sezai Karakoç’u ziyaret etmelerini istiyordu. Her haberleştiklerinde söylemeden geçmiyordu: “Hazır İstanbul’dayken mutlaka Sezai Karakoç’u ziyaret edin, aman ihmal etmeyin! Ondan öğreneceğiniz çok şey var.”
Sayfa 75
Herkesi gördüğünü farklı anlatmasını biliyordu Cahit. Suskunluğunun altında hiçbir ayrıntıyı kaçırmayan çok iyi bir gözlemci vardı. Şiirlerinde ortaya çıkıyordu bu. Çok basit anlardan, sıradan olaylardan, yaygın olan duygulardan eşsiz şiirler doğuyordu.
Sayfa 50
Yazıyla uğraşan insanların, özellikle gençlerin ortaya bir eser koyduklarında hevesle başkalarına göstermek isteğiyle dolu oldukları bilinir. Kimse kendi için yazmaz. Yazan kişi yazdıklarının mutlaka başkalarına ulaşmasını arzuluyordur. Bir kişiyken binlerce kişi olmanın yoludur yazmak. Bir odada, bir başınıza karaladığınız kelimelerin yüzlerce, binlerce insana ulaşmasıdır. Cılız olan sesinizin gür çıkmaya başlamasıdır.
Reklam
Çocukluk insanın en bereketli çağıdır. Zaman tükenmez gibi gelir insana. Kısacık birkaç yılda onlarca romana sığmayacak, ömür boyu anlatılsa bitmeyecek hikâye biriktirilir. Sonra bir gün gelir, çocukluğun tatlı mevsimi yerini yavaş yavaş erişkinliğin sonbaharına bırakır. Bu geçişin nerede başladığını nerede bittiğini kimse anlayamaz. Uykunun bastırmasına benzer büyümek; ansızın gelir. Hiç uykuya ne zaman daldığını hatırlayan birini gördünüz mü? Kimse de ne zaman büyüdüğünü, gamsız çocukluk günlerinin ne ara bittiğini hatırlamaz.
Çocuk, koca bir hayatın tohumudur. Çocuklukta başlar her şey. İnsan olur olmadık zamanlarda çocukluğunu hatırlamaz mı? Daralıp bunaldığında kaybettiği cennetini arayan bir ademoğlu gibi çocukluğunu aramaz mı?
"Erdem," dedi, "kırlarda çiçekler artık bensiz açacak."
Sayfa 108
Geri15
88 öğeden 76 ile 88 arasındakiler gösteriliyor.