Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Yeryüzünün Lanetlileri
Frantz FanonEn Yeni Yeryüzünün Lanetlileri Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Yeryüzünün Lanetlileri sözleri ve alıntılarını, en yeni Yeryüzünün Lanetlileri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.810 üzerinden
Yeryüzünün Lanetlileri - Frantz Fanon
Kitap: Yeryüzünün Lanetlileri
Yazar: Frantz Fanon
Yayın Bilgileri: Versus Yayınları – Mayıs 2013 – 2.Baskı
Frantz Fanon, 6 Aralık 1961 tarihinde lösemiden dolayı hayatını kaybettiğinde henüz 36 yaşındaydı. 36 yıllık kısacık yaşamının gerisinde ise “Yeryüzünün Lanetlileri” gibi sömürgeciliğin karşısında adeta manifesto niteliği taşıyan bir eser
Frantz Fanon’a göre sömürge toplumların, özelde de neredeyse tümden sömürgeciler tarafından eritilmiş, ürkütülmüş, kendisi olmaktan çıkartılmış böylesine toplumların çok ciddi öz güven sorunları vardır. Kendilerine karşı, toplumlarına, halklarına ve de insanlığa karşı güvenleri yoktur. Güvenleri derin değildir. Bundandır ki hep korkak, sindirilmiş, ölgün, cansız varsa bir ruhları o da karartılmış bir haldedirler.
İşte böylesine toplumlar kendi kaderlerini ellerine almaya başladıkları anlarda kendileriyle çok ciddi bir kavga içerisine girerler. Aslında ilk başkaldırıları sömürgecilere karşı geliştirilen başkaldırı değildir. Başkaldırıları kendilerine karşı geliştirilen başkaldırıdır. Ve sömürgecilere sıktıkları ilk mermi, sömürgecilere karşı kaldırdıkları ilk yumrukları, sömürgecilere karşı atıkları ilk tokatları yani gerçekleştirdikleri ilk eylemleri esasta kendisine karşı, yani sindirilmiş olan, şuur altına kayıpta tereddütlü kişilik olarak ortaya çıkan kişiliksiz yapısına karşı sıkılan, atılan ve vurulan mermi, yumruk ve tokattır. Frantz Fanon bu durumu “ilk kurşun teorisi” olarak adlandırıyor.
Tıpkı Mbembe’nin Zenci Aklın Eleştirisi kitabında dediği gibi: “Onun düşüncesi volkaniktir ve aynı zamanda hem sekteye uğratmanın hem başkaldırının hem de umudun düşüncesidir. Fanoncu mantık yapısında düşünmek demek, durmadan, geri dönüşsüz biçimde, mücadele içinde ve mücadeleyle birlikte yaratılan bir dünyaya başkalarıyla beraber yürümek demektir.”
Sömüren değişir ama sömürülenler hep aynı kalır
Jean-Paul Sartre'nin önerisi ile başlamak istiyorum. 'Fanon' nu okuyun... Kendine gelen insanı göreceksiniz'
Evet özellikle okunmasını istediği nadir yazarlardan biri olan Fanon Avrupalıdır. Buna rağmen bu eserinde Avrupanın yaptığı sömürüleri sert bir dille eleştirmiş ve kitabı kendi ülkesinde bir dönem yasaklanmıştır.
Yeryüzünün Lanetlileri kitabında medeni olarak kendini tanıtan avrupanın aslında insanları, halkları nasıl sömürdüğünü, sömürü yaparken başvurdukları şiddeti sömürüye uğrayan insanların kendilerini naaıl savunması gerektiği, savunamadığı gibi konuları bizlere sunmakta.
Kitabın son sayfalarında sömürü yapan, sömürü yaparken işkence uygulayan, sömürüye uğrayan, ve işkenceye uğrayan kişilerin çeşitli evrelerdeki psikolojik travmalarını da aktarmıştır.
314 syf.
10/10 puan verdi
Tarihten bu yana insanlar iki gruba ayrılmıştır: Sömürenler ve sömürülenler.Kitapta da bahsedildiği üzere coğrafya fark etmeksizin bütün sömürgeciler birbirine, yerliler de birbirine benzemektedir.Sömürge süreci, belli aşamalardan geçmekte ve sömürülenler nezdinde, sömürüye karşı belli başlı tepkiler doğurmaktadır.Bu kitapta, çok derin psikolojik tahlillerin yanısıra sosyoloji alanında da çok doğru ve yerinde tespitler yapılmıştır. Okudukça kendimi ve içinde yaşadığım dünyayı epey sorgulama fırsatı buldum.İnsanlık tarihini, yapılan zulümleri, sömürüyü, ırkçılığı, nefreti,vahşeti. Bir insan olarak bir kez daha utandım insanlığın bu kirli geçmişinden.Thomas Hobbes'un "İnsan insanın kurdudur " sözü geldi aklıma.Evet insan kadar birbirine ustalıklı kötülük eden başka canlı yok yeryüzünde.Bu kötülüklerin temelinde de hırs,bencillik ve kibir yatıyor bence.İnsan olarak sorumluluğumuz,yaşadığımız dünyayı duru bir gözle gözlemlemek, bize öğretilmiş kalıp yargıları sorgulamak ve tüm insanlığın eşit ve özgürce yaşayabileceği bir dünya yaratmak için uğraşmaktır.Evet bu dünyada sömürü ve zulüm asla bitmeyecek ama biz asla zulmeden taraf olmayacağız.
314 syf.
7/10 puan verdi
Frantz Fanon yeryüzünün lanetlileri kitabında Avrupada 20. Yy da sömürge devletinin ve sömürülen halkını psikolojisini ele alıyor. Yazar kitabında özgürleşmenin sömüren devlete baskı altına alan kolluk güçlerine direnmenin ve karşı çıkmanın sadece şiddete mümkün olabileceğini anlatmış, sömüren devletin kazanma uğruna sömürge halkına yaşadığı duygusal tahribatı ele alıyor.
Frantz Fanon'un sömürgeciliğin sömürge halkları üzerindeki psikolojik sonuçlarını analiz etmeye çalıştığı en ünlü eseri olan Yeryüzünün Lanetlileri sömürgecilik-karşıtı mücadelenin ve Üçüncü Dünya'nın özgürlüğünün manifestosu olarak bilinmektedir.
Sömürgecilik Üzerine
Diyorlar ki, siz bilmezsiniz biz biliriz. Biz size demokrasi getireceğiz, bize itaat edin, itaat edilmeye layık olan biziz. Biz olmasaydık siz olmazdınız.
İşgal nedir?
Kendi toprağında yaşayıp gidiyon, sonra dışarıdan insanlar geliyor, sana benzemiyor, diyor ki bize, bak size medeniyet öğretcez, aksanınız var iğrenç, cahilsiniz siz, bedevisiniz, biz size güzellikve medeniyet vercez ama bize ve kurallarımıza tabi olcanız, bakın güzellikle diyoz anlayın bizi, eğer anlamazsanız size zorla anlattırmayı da biliriz!
İşte işgalci devlet bu.
Biz hep burdaydık, dışarıdan geldiler. Dilimizi yasakladılar,.atalarımızı öldürdüler, bizi kendilerine benzetecek sistemin koynuna attılar. İşgalci devlet daha ötesi, anlatılmaz yaşanır, ben çeyreğinin birazını anlattım.
Fanon kitabında Fransız işgaline karşı Cezayir halkının içinde bulunduğu durumu, mücadelesini ve psikolojisini gayet akıcı ve tutarlı bir şekilde anlatmış.
Bu kitap beni etkiledi.
Fanon'un ve halkının mücadelesi diğer ezilen ve mücadele eden halklara ilham olacak türden. Bu çağrı yalnızca Cezayir halkına değil, Kürdistan, Filistin, Doğu Türkistan gibi zulm gören tüm halklara çağrı niteliğinde.
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __ _ _ _ _ __ _ _ _ _
İşgal nedir?
Balkonumuzdan eve gelen karıncalar için, "Anne karıncalar evimizi basıp işgal etmiş!" dediğimde,,
Annem, 'Burası onların eviydi, biz işgal ettik' demişti.
Cezayir Direniş
1950’li yıların en kanlı ve en dik duruşlu bir direniş mücadelesi veren Cezayir halkı safında yer iki önemli düşünür. Fano ve Ali Şerati özellikle Fano bir psikiyatri doktoru Fransız asıl ama vicdan el vermeyip Cezayir safında yer alan bir isimsiz kahramandır. Fano hastalanır ve doktorlar der ki bir senelik ömrün kalmış o da meşhur kitabı olan Yer Yüzünün Lanetlileri yazar , çok sade ve akıcı bir kitaptır, ben okurken kendimi 1950’li yılları ve günümüzdeki Afrika diye bir kıtayı tanıdım!
Başkalarının kanı üzerine kurulmuş bir medeniyet! Avrupa
Frantz Fanon Fransa'da doğmasına rağmen Avrupa medeniyetinin! sömürge düzenini en ağır şekilde eleştirmiştir. 20. yy'da sömürgeciliği en güzel şekilde dile getiren 36 yaşında hayata veda eden bir Avrupalıdır. Sömüren ile sömürge halkı arasındaki ilişkiyi, halkın sömürülüşünü, Afrikanın köleliştirilmesini ve kültürünün yok edilişini, kadınların tecavüze uğradığı bir sömürü düzenini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Yerel burjuvazinin çıkarı adına yapmadığı ihanet kalmamıştır ona göre.Afrika’da yalnızca elitlerin üretim koşullarını, sömürgecilerle bağlarını analiz etmedi; doğal olarak yönetme rolüne sahip oldukları inancıyla ve kitlelerin olgunlaşmamışlığı söylemleriyle yetişmiş kategorilerin “şiddetli elitizmi”ni çok iyi vurguladı.Demokrasinin engellerinin bu elitizmde yattığını da belirtmiştir. İyi okumalar dilerim.
314 syf.
10/10 puan verdi
Kendini soluksuz okutan kitaplardan.
Emperyalizm ve sömürgecilik konusunda uygulayanı değil, uygulananı baz alan ve uygulanan üstünde ortaya çıkan psikolojik, politik, ekonomik sonuçları tek tek işleyen, bunu yaparken de oldukça samimi ve dürüst bir şekilde konuya yaklaşarak emperyalizm'i mahkum eden Frantz Fanon harika bir kitap ortaya
Avrupa'nın karanlık yüzünü gösteren bir kitap. Sömürü düzeni ve bu düzenden de ancak bağımsızlık mücadelesiyle yani daha açık bir ifadeyle, şiddetle kurtulabilirsiniz diyor yazar. Çünkü şiddet ancak daha güçlü bir şiddetle bastırılır diye belirtiyor. Sömürgecilik hakkında dedikleri doğru ancak bu ve buna benzer savları daha öncekiler ya da daha sonrakiler de söylemiştir. Bana göre bu kitabı diğerlerinden ayıran iki nokta var: Bugünkü modern siyasi düzeni
de tanımlayabilmesi ve savaş psikolojisini somut örneklerle işlemesi.
İktidar ve muhalefete yönelik belirttiği tezler bugün de geçerliliğini koruyor.
Kitaptan çok etkilendim. Çünkü hem Cezayir mücadelecilerinin hem de Fransız askerlerinin yaşadıklarını psikolojik vakalar olarak önümüze seriyor. Savaşın şiddeti ve bıraktığı yaraları böylece daha derinden hissettiriyor.
Vakaları okurken gözlerim doldu.
1925 yılında bir Fransız kolonisinde dünyaya gelen Frantz Fanon, Cezayir de psikiyatr olarak görev yapmıştır.
Yeryüzünün Lanetlileri, sömürge ve sömürgecinin sosyal psikolojisini anlatmaktadır. Kitaba hem sömürge halkından işkence, tecavüz, baskı şiddet görenlerin hem de işkenceci ve yakınlarının psikiyatrik hastalıklarını ve bunların altında yatan nedenleri örnekleriyle anlatmaktadır.
Kitaba önsöz yazan Sartre, "Fanon bizim köhnemiş hilelerimizi açığa çıkarıyor, yedekte başka hilemiz kalmadığına da emin." demektedir.
Fanon, Cezayir özelinde tüm Afrika ve dünyanın başka yerlerinde Avrupalı sömürgecinin ekonomik, siyasal ve kültürel sömürü yöntemlerini deşifre ettikten başka sömürgelerin de hareket tarzı ve psikolojisini irdelemektedir.
Direniş gösteren halka uygulanan bireysel işkencelerin sonunda ortaya çıkan psikiyatrik hastalıkları örnekleriyle anlatmaktadır.
1954 ten sonra Cezayir ulusal kurtuluş hareketine katılan Frantz Fanon, 1961 de İbrahim Fanon adıyla öldü. Ali Şeriati ve Che Guavera gibi eylemcileri etkilemiştir.