Yeşil Parmaklı Tistu
Maurice DruonÖne Çıkan Yeşil Parmaklı Tistu Gönderileri
Öne Çıkan Yeşil Parmaklı Tistu kitaplarını, öne çıkan Yeşil Parmaklı Tistu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yeşil Parmaklı Tistu yazarlarını, öne çıkan Yeşil Parmaklı Tistu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Dahi
“büyüklerin, size söylemiştim ya, basmakalıp düşünceleri vardır, kendi bildiklerinden neredeyse hiç şaşmazlar. arada bir, bir adam çıkıverip de açıklanamayan olayları biraz olsun aydınlattığındaysa onu hemen alaya alırlar. hatta kimi zaman bay trunadis’in düzenini bozduğu için cezaevine tıkarlar. ama sonra, adam öldükten sonra haklı olduğunu anladıklarındaysa anısına koskoca anıtlar dikerler. işte başına böyle işler gelen insanlara ‘dahi’ denir.”
Sayfa 77Kitabı okudu
Aklımıza bir fikir yerleşmeye görsün, çok geçmeden karara dönüşür. Bir karar da insanın ruhunu ancak uygulandığında rahat bırakır.
Cart-Curt Savaşı
“şu çöl dediğiniz yer çok uzakta mı?” diye sordu.
“burasıyla dünyanın öbür ucunun tam ortasında.”
“savaş mirepoil’e kadar uzanamaz o halde.”
“olur mu olur! bir savaşın nerede başladığı bilinir de nerede biteceği asla kestirilemez. cartlar büyük bir ulusu yardıma çağırabilirler. curtlar da bir başkasından yardım isterler. sonra bu iki büyük ulus çarpışmaya başlar. buna da ‘çatışmanın yayılması’ denir.”
Sayfa 95 - Bay TrunadisKitabı okudu
Hastane
“burada hastalıkların yayılması engelleniyorsa herkes neşeli, mutlu olsa gerek,” diyordu tistu kendi kendine. “ama her nedense bir yerlerde gizlenmiş ağır bir hüzün var gibi hissediyorum.”
Sayfa 70Kitabı okudu
Tıp
“söyle bakalım tistu, bugün neler öğrendin? tıp konusunda neler biliyorsun?
“tıbbın hüzünlü bir yürek karşısında çaresiz kaldığını öğrendim. iyileşmek için insanın yaşama arzusu duyması gerektiğini öğrendim. doktor, insanlara umut verecek haplar yok mu?”
doktor dertbabası küçük bir çocuğun bu kadar bilgece laflar edebilmesine şaştı kaldı.
“bir doktorun ilk öğrenmesi gereken şeyi kendi başına öğrenmişsin,” dedi.
“peki, ya ikincisi nedir?”
“insanları iyi etmek için onları çok sevmek gerekir.”
Sayfa 74 - Doktor DertbabasıKitabı okudu
"İnsanları iyi etmek için onları çok sevmek gerekir."
Sayfa 79 - Can YayınlarıKitabı okudu
Tıbbın, acı çeken bir yürek karşısında çaresiz kaldığını öğrendim. İyileşmek için insanda yaşama isteğinin olması gerek.
Sayfa 70Kitabı okudu
Güllerin savaşı
“bir ülkeyi güllerle işgal edemezsiniz, çiçek savaşlarıysa tarihte asla ciddiye alınmamıştır.”
Sayfa 105Kitabı okudu
Büyüklerin her konuda basmakalıp düşünceleri yok mudur sizce de? Bu düşünceler sayesinde fazla düşünmelerine gerek kalmadan konuşup dururlar.
Sayfa 13 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bir volkan diyelim, sonuna gelmiş bir sigara gibi usulca sönüverdiğinde bir düzine gözlüklü bilgin, yanardağın ağzına üşüşür, aşağı sarkar, dinler, koku almaya çalışır; iplerle kendilerini aşağı sarkıtır, sonra dizlerini bereler, yukarı çıkar, havayı tüplere sıkıştırır, çizimler yapar, kitaplar yazar, tartışırlar. Oysa tek yapmaları gereken şunu söylemektir: " Bu yanardağ artık tütmüyor, burnu tıkanmış olmalı."
: )
Sayfa 60 - Can YayınlarıKitabı okudu
“bu savaşta siz kimden yanasınız?”
“cartlar’dan yanayım,”
“niçin?”
“çünkü onlar çok eski dostlarımız.”
“insan eski dostları saldırıya uğradığında yardım etmeli elbette,” diye düşündü tistu.
“öyleyse bu toplar cartlar’a gidiyor, öyle mi?”
“yalnızca sağdakiler. diğerleri curtlar’a gidecek,”
“nasıl yani?” diye öfkeyle haykırdı tistu.
“çünkü onlar çok iyi müşterimizdir.”
bu durumda mirepoil’de üretilen toplar birbirlerine karşılıklı ateş saçacak, her iki taraf da bir bahçeyi yok edecekti.
“ticaret budur,” diye ekledi bay trunadis.
“o zaman sizin ticaretiniz iğrenç bir şey!”
Sayfa 97 - Bay TrunadisKitabı okudu
Doktor Olmak
“doktor olmak, sürekli savaş vermek demekti. bir yanda insanların bedenine sızmaya her an hazır hastalıklar vardı, bir yanda da her an uçup gitmeye hazır sağlık. üstelik binlerce çeşit hastalık ama tek bir sağlık vardı. hastalık, tanınmamak için türlü türlü kılığa giriyordu; tıpkı maskeli balolarda olduğu gibi. onun gerçekten ne olduğunu saptamak, direncini kırmak, kovalamak; aynı zamanda sağlığı davet etmek, sımsıkı yakalamak ve hiç bırakmamak gerekiyordu.”
Sayfa 69Kitabı okudu
Aklımıza bir fikir yerleşmeyegörsün çok geçmeden,bir karara dönüşür. Bir kararda insanın ruhunu ancak uygulandığında rahat bırakır.
Ölüm
“ne oldu biliyor musun jimnastik?”
“evet, biliyorum. ölümün çiçeklerin iyileştiremediği tek hastalık olduğunu öğrendin.”
midilli ders vermeyi çok sevdiği için ekledi:
“işte bu nedenle, ölüm denen şey varken insanların sürekli birbirlerine zarar vermeye çalışması ne kadar budalaca bir düşün.”
Sayfa 124 - JimnastikKitabı okudu
Titsu*
"Büyüklerin bizim adımızı da nasıl bilmediklerini bir güzel kanıtlıyor. Zaten onlar istedikleri kadar söylesinler her şeyi bildiklerini, bence dünyaya nereden geldiğimiz neden dünyada olduğumuz ve burada ne işimiz olduğu konusunda en ufak bir fikirleri yok."