Yeşilçam Günlüğü
Ayşe ŞasaYeşilçam Günlüğü Sözleri ve Alıntıları
Yeşilçam Günlüğü sözleri ve alıntılarını, Yeşilçam Günlüğü kitap alıntılarını, Yeşilçam Günlüğü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hal erenler halidir
Yol erenler yoludur
Gafil olman sofiler
Degen üstad koludur
İnsan gerçek kendini, kaybede kaybede buluyor.
Sayfa 140 - Küre Yayınları 3. Baskı 2010
Sinemamızın kan ve can kazanması, tekniğin sanatsal/entelektüel yorum ve işlev kazanması, ölü doğmuş, taklitçi bir sinema tekniğini bırakıp kendi kültürümüze özgün bir gözlükle bakmamıza bağlı
Bir kez daha İsmet Özel'in Üç Mesele'sini, Waldo'sunu, Şiir Okuma Kılavuzu'nu ve öbür düzyazı eserlerini karıştırıyor, şiirlerine bakıyorum. Sezai Karakoç'un şiirleri ve denemeleri elimin altında. Beşir Ayvazoğlu'nun şiirlerini, İslam Estetiği'ni, Güller Kitabı'nı, Dergah dergisinde çıkan son denemelerini, Mustafa Kutlu'nun hikayelerini, Nabi Avcı'nın, İsmail Kara'nın ve Mustafa Özel'in çalışmalarını yeniden tarıyorum.
Sayfa 86 - Küre Yayınları 3. Baskı 2010
Bizim mutsuz sonlarımız bile mutludur. Çünkü filmin sonunda birbirini seven kahramanların ikisi birden ölünce, seyirci bilir ki kişiler "ahirette yeniden buluşacaklardır."
Sayfa 133 - Küre Yayınları 3. Baskı 2010
Modern dünyaya, kendi geleneksel bakışımızın çiçeklerini sunmadan hiçbir sahici adım atamayız
Türk sinemasının yerli geleneği bilinçli sanatsal dönüşümlere hedef olmaktan çok, gizil popüler bir potansiyel olarak varolmuştur.
Sayfa 22 - Sinemamızın KimliğiKitabı okudu
Bugünkü Türk toplumunun, görünüşteki bütün buhrana rağmen, bütün dünyaya şifa götürebilecek bir iman ve insan gücüne sahip olduğuna yürekten inananlardanım
İslam barıştır. 20. Yüzyılda medyaya Allah (c.c)'ın "Barış" (Es-Se lam) adını götürecek olanlar Müslüman düşünür ve sanatçılardır. ..
Sayfa 103Kitabı okudu
Bugüne kadar yaptıklarımız, neyin yapılmaması gerektiğinin göstergesidir.
Sayfa 59 - Küre Yayınları 3. Baskı 2010 *Lütfi Akad 60'ların sonlarında Türk Sineması için söylemiş
Tanzimat'la teslim alınamayan Türk evi, TV'nin girişinden sonra ne oldu? Yabancı filme uzun süre direnen pek çok Türk, TV'nin girişiyle adeta zorunlu bir yabancı film seyircisi haline gelmedi mi? TV etkisiyle Türk evine giren yabancı diziler, yabancı filmler, şimdi Türk halkının beğenilerini ne yolda etkiliyor;
bir değişmezi hangi noktada değiştiriyor? ... Ne zamandır zihnimi kurcalayan bu soruları her seferinde geleceğe havale edip, "Nasılsa günün birinde bu sorunu da inceleyecek Amerikalı bir antropolog zuhur eder" diye düşünüyordum.
Sayfa 46Kitabı okudu
Çinli bir bilge olan Chunang Tzu, rüyasında bir kelebek olduğunu görüp uyandıktan sonra kendi kendine düşünmüş: "Rüya gören bir adam mıyım, yoksa kendini bir adam olarak düşleyen bir kelebek mi?"
Sayfa 118Kitabı okudu
Haysiyetli ürünler vermenin ilk koşulu, yerli bir estetik kurmaktı. Yerlilik sorunsalının, hepsi de solcu olan o dönemin önde gelen yönetmenleri arasında çok önemli bir yeri vardı. Kemal Tahir, yazdıkları ve söyledikleriyle ortamı temelden etkileyen bir otoriteydi. Söz konusu yönetmenleri ve bir kısım senaryocuları derinden düşünmeye, araştırmaya sevkeden saygınlık odağıydı.
Sayfa 81Kitabı okudu
Bizimkisi kendimiz olma sorunu. Nasıl Japonlar çekik gözlerinden utanıyor, estetik ameliyat yaptırıyorsa, zenciler renklerini beyazlatmaya çalışıyorsa biz de gelenek ile bağımızı inkar etmek, sekülerliğimizi ispat için gülünç durumlara düşüyoruz. Kendi özümüzden utanan insanlar haline gelmişiz.
Sayfa 171 - Küre Yayınları 3. Baskı 2010
"Türk sinemasında hayalin zincirlerini kıran ve rüyanın kapısını aralayan yapıtlar az olmakla birlikte, bu yönde bazı örnekler mevcut." Ve sonra bunları sayıyor: Sevmek Zamanı, Gökçe Çiçek, Hanım, İki Yabancı, A ay.
Küre Yayınları 3. Baskı 2010