"Daha kaç ilkbahar kaldığını merak ettiğin oluyor mu?" diye sordu Dill, gözlerine düşen saçlarını geriye doğru çekerken. "Şu anda on yedi yaşındayız, eğer şanslıysak, altmış üç ilkbahar daha görebiliriz. Gibisinden?"
“O kadar çok şeyden bıktım ki…
Çocukların yitip gitmesine şahit olmaktan bıktım. Dünyanın hassas ruhlu insanları heba etmesini seyretmekten bıktım usandım. Onlardan daha uzun yaşamamam gereken insanlardan daha uzun yaşamaktan da. Kitaplar hayatım hâline geldi çünkü bu zalim ve canavar ruhlu dünyadan kaçmamı sağlıyorlar…”