Yine Doğdu Tanyıldızı
Gürsel KoratYine Doğdu Tanyıldızı Gönderileri
Yine Doğdu Tanyıldızı kitaplarını, Yine Doğdu Tanyıldızı sözleri ve alıntılarını, Yine Doğdu Tanyıldızı yazarlarını, Yine Doğdu Tanyıldızı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çobanyıldızı öyle parlaktır ki, talihsiz yolcu onu Kutupyıldızı sanırsa mahvolur. Çöllerde parlaklığıyla kervanları yanıltır, yönünü şaşırtır, bu yüzden adına kervanlıran denmiştir. Sabah serinliğinin ürpertilerini akla getirir, Tanyıldızı’dır. Sıcağı hala buğulu yeryüzünü akla getirir; Akşamyıldızı’dır. Ona Zühre de denir; Zühre bir pimanlık iniltisidir, bütün yanlış kararların sonunda ışıl ışıl damlayan gözyaşının parıltısıdır.”
Aşk, yüzünü yere koyar, toğrağa gözünü diker. Sevgiliyi yeter ki almasın elinden. Ne gerekiyorsa yapar. Yeter ki gitmesin. Bu yüzden, sevgili gözünü başka yere mi dikmiş, görmez. Görse de buna bir anlam veremez. Aşk, gideni görür yalnızca, yokluğu bilir. Aşkla gözü kamaşan kişi sevilmeyişi bile sineye çeker, yıkılışı ve dağılışı da. Yeter ki sevgili yerinde dursun.
Bilir misin, yalanı yalan oluşundan değil, bizi ürperten bilgileri ruhumuza işleyişinden tanırız. Yalan söylemek değil de yalan dinlemek bir öğrenme yoludur.
Çünkü bazı düşlerden uyanışımız, bir şeyi anlayıp doğrularak olur.
Sevmek
Fazıla’da annesi tarafından çok sevilen çocukların içliliği vardı.Bu nedenle de sevmeyi bilirdi.(…) Her insan sevmeyi annesinden öğrenir, babasında dener.
Sayfa 60
Zihin Nedir?
Zihin öyle eciş bücüş bir iç aynadır ki içinde biriktirdiğini görür, dışında birikeni değil.
Sayfa 45
"Mutluluğa kavuşmak için "acılar kervanının geçmesini" bekleyenler, bekledikleri mutluluğun o kervandaki üzgün katırlardan birinin sırtında, küçük bir fincan içinde durduğunu çok geç öğrenir." S.57
"Hiçbir yerde ve hiçbir zaman yanlış yapmadan doğruya erişen kimse yaşamamıştır."
Sayfa 75Kitabı okudu
"Böbürlenmek her zaman kibirden olmaz-bak bunu herkese söylemem-böbürlenmek bazen insanın başkasının gözü önünde kendini teselli etmesidir."
Sayfa 43Kitabı okudu
"Şakaya vurursak kendi kötülüklerimize katlanabiliriz."
Sayfa 17Kitabı okudu
Bütün âşıkların üçüncü gözü vardır, her âşık bununla söylenmeyeni işitir, bakılmayanı görür. Böyle bir sezgi yalnızca âşıkları sarıp sarmalar ve hiç de konuşmaya gerek kalmadan birçok şeyi şıp diye açıklar.
Büyü denen şeye kim ne kadar inanır bilmem ama bana kalırsa birinin etkisinde kalmak tan daha derin bir büyü yoktur. İnsanlar ansızın aydınlanır, bir şeyi pat diye anlar ve anladıkları şeyin peşinden gitmeye karar verirler; bu anladıkları şey onlara doğru görünebilir, yanlış olmasının hiç önemi yoktur. Böyle bir durumda, o düşünce düzeninin tutarlı olması mahvolma için yeterlidir.
Bu nedenle İshak, "Hiçbir bitki tohumundan yanlışlık la başka bir şey çıkmaz" deyince şeyh eğlenceli bir hikâye dinliyormuş gibi kıkırdamaya başladı. Yani, "Benim için senin her sözün değerlidir" demekteydi; onun anlattıklarını nasıl da içtenlikle dinlediğini ve ondan ne kadar etkilendiğini bildirmek istiyordu. Oysa aşk "istemek" değildir, bilen bilir, "istediğini almak"tır. Böyle olmayacağını bile bile bir umut aşkın pençesinde kıvranır ve mutlu olmaya çabalar insan. Aşk mutsuzluktur.
"Halbuki ben Allah'ım diyen, yalnızca o vardır diyen kişidir. Allah her şeydedir, ben de onda eridim, oyum ben, demiş olur. 'Allah'ım' demek, 'ben' diye bir varlık bırakmaz. Bir yerde 'ben' varsa o şeytanlıktır."
Böbürlenmek her zaman kibirden olmaz, -bak bunu herkese söylemem- böbürlenmek bazen insanın başkasının gözü önünde kendini teselli etmesidir.