En Eski Yirmi Sekiz Buçuk Dilek kitaplarını, en eski Yirmi Sekiz Buçuk Dilek sözleri ve alıntılarını, en eski Yirmi Sekiz Buçuk Dilek yazarlarını, en eski Yirmi Sekiz Buçuk Dilek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap hakkında ne hissettiğimden tam olarak emin değilim. Çok yavaş ve kasvetli bir havası vardı ilk başta. Sonra ısınmaya ve eğlenceli olmaya başladı. Sonlara doğru oldukça aksiyonluydu. Ama bir şeyler hep eksikti. Sevmedim diyemem ama çok da bayılmadım. Duygusu daha yüksek bir kitap bekliyordum sanırım. Çünkü;
Kahramanımız Rose sahip olduğu özel yeteneği sayesinde bazı görüntüler görmekte ve bunlar çoğunlukla doğru çıkmaktadır. İlk defa kendisiyle ilgili bir şey gördüğünde ise bu görüntüde ölüdür. 24 yaşındadır ve annesinin domine ettiği bir hayatın içinde en normal şeyleri bile yaşamamıştır. O nedenle artık tek amacı öleceğini düşündüğü güne kadar alelacele hazırladığı listesindeki 28.5 dileği yerine getirmektir.
Kitabın ana konusu gereğince öleceğini bilen bir insanın taşıyacağı duyguların daha iyi aktarılacağı bir hikaye beklemiştim. Tabi çok da öldürmek istemiyorum, kesinlikle okunabilecek bir kitap. Sadece daha iyi anlatabilirdi diye düşünüyorum. Beklentisiz okusaydım çok daha olumlu hissedeceğimden eminim. Herkese keyifli okumalar...
Kitap fazla beklentiye girilmeden okunabilir. Akıcılık yönünden başarılı olduğunu söyleyebilirim ancak beni kesinlikle tatmin etmedi. En başta kurgunun yoğunlaştığı konuyla sonlara doğru ortaya çıkan gerçekler birbirlerinden fazla kopuktu ve bu biraz dikkatimi dağıttı. Birçok soru işareti bıraktı kafamda. Kitabı iki kısma ayırdığımda bu iki kısmın birbirine pek uyum sağlamadığını fark ettim. Sanki daha farklı olması gerekiyordu. Ana karakter hakkındaki düşüncelerim ise ne iyi ne kötü. Açıkçası Rose'u ciddiye alamadım. Çevresinde dönen tüm olaylar karşısında düşünceleri, tepkileri çocukçaydı ve kitabın kalitesinin düşmesine neden oluyordu. Beklentimi karşılamadı.
Kitabı okumaya çok büyük bir hevesle başladım. Genel olarak güzel bir kitaptı. Ben kitabın ilk kısımlarını daha çok sevdim diyebilirim. Nedense sonu tam olarak oturmamıştı. Benim gibi mutlu son sevenler için bile idare eden bir bitişti. Yani kitap bittiğinde bile bir şeyler kalmış durumdaydı. Ama yine de ben okurken eğlendim.. :)
Kadıköy kitap fuarında görüp almıştım. Konusunu bilmeden okudum. Yalnız, kızın dilekleri çok saçmaydı. Kızın tepkileri dek kötüydü. Okumam uzun sürdü. Bilmiyorum... okuduğum bir çok kitaba benziyordu.
Kısaca konusundan bahsedecek olursam Rose gelecek hakkında görülere sahiptir. Büyük olaylar değil ama günlük küçük şeyleri önceden bilir, örneğin akşam fırında pişireceği kekin yanacak olması gibi. Bu özelliğine alışmışken bir gün kendi ölümünü görür ve o güne kadar hayatını yaşamamış olduğunu fark eder. “Ölmeden önce yapılacaklar” listesi hazırlar ve ona yardım etmek üzere komşusu gelir. Konu ve içerik basit ilerlerken suç ve cinayet olayları dahil oluyor ve romanın havası değişiyor. Pek beğenmedim kitabı ama akıcı bir anlatımı var, öylesine okunabilir.
Güzel bir kitap.Okudukça daha iyiye doğru ilerliyor.Rose hayattın güzelliklerinden uzak tutulmuş , ona lütuf olarak verilmiş yeteneğini bile şeytani olarak tanımlıyor annesi.Ufacık dünyasında yanlız başına bir tek ablası vi ona kol kanat geriyor.Bir gün iş yerinde yeteneği sayesinde geleceğini görüyor (müşterisi olan adamın onu öldürdüğünü) Ve ölmeden yapmak istediği bir liste hazırlıyor.
Ben Türkiye deki yayınlanmış kitapları bitirip sonra da yazarın sitesinden serinin diğer kitaplarını da çevirerek okudum Ne kadar sürükleyici olduğunu tahmin edin artık.İyi okumalar...