Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yitik Paradigma: İnsan Doğası

Edgar Morin

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
(...) sapiens'in beyni kimileyin bulgusal, daima tesadüfi ve çoğunlukla başı boş bir şekilde (ama yine de kendi sağlamasını yaparak) "gürültü"yle birlikte ve "gürültü" vasıtasıyla çalışır; yani "gürültü"ye uyarlanır ve onu kendine uyarlar. Böylece order from noise [gürültüden düzen] ilkesini (von Foerster, 1962) daha üst, aşırı karmaşık bir düzeye taşır.
Sayfa 112Kitabı okudu
Homo sapiens'te büyü ayininin özü, ayinin sadece cevabı beklenen varlıklara doğrudan bir yöneliş değil, aynı zamanda, temsil edilen varlığı bir şekilde barındırdıkları farz edilen sembol veya imgelere bir yöneliş olmasıdır.
Reklam
İnsan hayatının mitler, büyü ve din tarafından müthiş bir şekilde sömürgeleştirilmesi, Homo sapiens'in buhranlı karakterinin ve nevrotik cevaplarının derinliğine ve çapına işaret ediyor: Bu cevaplar olmasaydı insanlık belki de hayatta kalamayacaktı. T.S. Eliot'ın formülü henüz geçerliğini yitirmemiştir: "Human kind cannot bear very much reality" (İnsan türü gerçekliğin fazlasını kaldıramaz).
Sayfa 136Kitabı okudu
Bireyselliğin gelişimi
Nitekim, bir ölümün şahsiliğinin yaşayanlar arasında sürebilmesi için güçlü bir şahsi kişisel varoluşa gerek vardır; duygusal ve kişilerarası bağlar yoğun olduğu takdirde ölümün ötesinde var olmayı sürdürebilirler. Ölüm denen kopuşun bilincine varmak için, özbilinç denilen bu yeni üst merkezin dünyada gelişebilmesi, nesnel ölüm bilincinin kabülü ile öznel bireysel ölmezlik fikrinin at başı gitmesi gerekir.
Ölüm törenleri, yokoluş fikrinin yarattığı travmayı yansıtır, dağıtır ve kovalar. Cenaze merasimleri, bilinen bütün sapiens toplumlarında, hem bir krizi hem de krizin aşılmasını; bir yandan buhran ve kaygıyı; öte yandan ümidi ve teselliyi ifade eder.
İnsanın insana kulluğu tarihli toplumların en büyük icatlarından biridir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
Bilimsel olanlar da dahil bütün kuramların, gerçekliği kuşatamadığını ve konusunu paradigmalar içine sıkıştıramadığını biliyoruz. Kuram açık olmaya mahkûmdur, yani tamamlanmamış, yetersiz olarak kalmaya, belirsiz ve bilinmeyene açık olmaya.
Sayfa 205Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.