Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yol Türküleri

Ahmet Turan Alkan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yol Arkadaşı
Yol arkadaşı mühim : türkülerin sağanak olup içinizde fırtınalarla geçtiği demlerde refakatçinizin bir "tuzluk" ciddiyetiyle kollarını göğsünde kavuşturup tam bir münasebetsiz Mehmet Efendi soğukluğuyla "yahu bırak şu şarkıyı türküyü ciddi şeylerden bahsedelim" gibisinden âhenksizlikler etmesi dayanılır şey midir? Yol arkadaşınız icabında tek başına lastik değiştirip, elinde bidonla on kilometre ilerdeki benzinliğe piyadelik etmeye yüksünmeyecek derecede tekellüfsüz, lokantada hesabı ödemek uğruna sizinle boğazlaşmaktan çekinmeyecek kadar ağa tabiatlı ve ömründe hiç türkü söylememiş olsa bile gerektiğinde yüreğinin sesine rahat komutu verebilecek kertede ehli dil olmalı ki yolculuk "hiç bitmese" dedirtecek bir serüven güzelliğine bürünebilsin
Sayfa 15 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Kitap Arkadaşlığı
Bağrımıza bastığımız onlarca kitaptan kaçı hakiki manada birer can ve ruh yoldaşı olabilecektir?Kütüphanelerimiz "lazım olur" endişesiyle edindiğimiz ama bir vakit sonra " ne zaman ve nasıl" lazım olacağı hakkında üstüne bir fikir bile iliştiremediğimiz sessiz şehadetlerle dolu.Onların hepside aslında "başkalarının defteri", başkalarının kanaatleri ve başkalarının şehadetleri.Onlar karşısında biz, çoğu kere öfke, takdir, hayranlık, tenkit ve saygı dışında manevra sahası olmayan tüketicileriz. Ve içinde kendimizi bulabileceğimiz ne kadar az kitap var ; can ve ruh yoldaşı diye yüreğimize koyduğumuz kitaplar, onu bizzat kaleme almak iktidarında olmasak bile bizim fikri varlığımızı tarif eden ve uzviyetimize ait olan bir şahsiyet unsuru. Başkalarının defterini karıştırmak meraklı bir serüven ; üçüncü şahısların fikir hayatına misafir olmak leziz ; kitaplarda başka ruhların ilmeklerini çözmek heyecanlı.Peki siz bu alışverişin neresinde duruyorsunuz, alışveriş eksik tabir ; sadece alıyorsunuz ve zihin nemalarınız, aslında ne olduğunu ve nasıl kullanılacağını tam bilemediğimiz "genel kültür" denilen dipsiz ambarın dibinde belirsiz tortular bırakmaktan başka hangi işe yarıyor? Peki sizin defteriniz nerede?
Sayfa 24 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Reklam
Emektar Şöforlar
Tek şeritli rampalarda takviye vitesine ahlaya- puflaya yokuş sararken kervanbaşı eşeğini takip eden deve kervanları gibi arkada konvoy nizamına geçen atik ve kıvrak otomobillerin aceleci sürücüleri dille diş arasında homurdanırken, direksiyon koltuğunda bir Budha dervişi gibi sakin ve aheste oturan kamyon şoförünün ne hissettiği nereden bilinebilir? O hep sollanan adamdır çünkü un taşır, kömür, kereste, çimento, kum taşır.Anadolu'nun dört köşesinde gündelik hayat aynı ayrıntıları, aynı nimetleri ve aynı kahırları kamyon şöforlerinin yüzü suyu hürmetine sıradanlaşmıştır.
Sayfa 49 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Ölümsüzlük
Tanrı, insanları ölümlü kılmakla aslında onların Tanrılaşma içgüdülerine kesin ve nihai bir set çekmiştir.Ölümsüzlüğü başaramayan insan, Tanrı gibi olabilmek uğruna elinden geleni ardına koymadıktan sonra bir yerde yelkenleri indiriverecektir.Diri kalmak için hayata bütün tırnaklarını geçirdikten sonra, bazen ölümlü olduğunu bile kabullenecek zaman bulamadan ölür ; böyle ölümler dramatiktir.İnsanın dramı, ölümsüzlük arzusunu besleyecek kadar verimli bir balçıktan yaratılmış olmasına rağmen, ölmemeyi başaramayacak kadar güçsüz oluşundan doğuyor ; bu hakikatin farkedilmemesi ise faciadır ; nam-ı diğer trajedi!
Sayfa 82 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Şeb-i Arus
Ezeli ve ebedi aşkın mektebinde okuyanlara göre ölüm, "uykudan uyanmak gibidir", uyanmak ne kadar fena ve ızdırap verici ise, ölmek de öyledir ; hakikatle yüz yüze gelmek, bir başka nokta-i nazardan aşıkın maşukuna kavuşmasıdır.Mevlana "Şeb-i Arus'tan" bahsediyor ; düğün gecesi. Siz pekâlâ, "bu metafizikçiler de işin latifesinde ;biz burada öleceğimizi bilmenin asap bozucu beklentisi içinde soğuk terler dökerken adamlar neredeyse damat traşı olmanın faziletinden bahsediyorlar" şeklinde düşünebilirsiniz.
Sayfa 79 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Güzelliği Farketmek
Yusuf'un köle pazarında mezada çıkarıldığında alıcılar arasında sıraya giren bir acûzeye sordular.- Ey acuze, sepetinde bir kaç tutam paçavradan başka bir şey yok iken hangi cür'etle Yusuf gibi bir güzele müşteri olabiliyorsun? O da dedi ki, - Biliyorum ama bilinsin ki, ben de Yusuf güzelliğini farketmiş olanlardan biriyim!
Sayfa 5 - Ötüken Yayınları 1.baskı
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.