Yüksek Ökçeler kitaplarını, Yüksek Ökçeler sözleri ve alıntılarını, Yüksek Ökçeler yazarlarını, Yüksek Ökçeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fakat niçin ilkbahar, bu, doğanın şeytanı, beni yirmi sene evvel baştan çıkarmadı? Niçin uzun bir gençlik içinde kadına, aşka, heyecana, sevgiye yabancı yaşadım?
Geçim dertleriyle evlilik sahnesinin en göz alıcı dekorları yıkılır. Nihayet bir gün anlarız ki tamiri imkansız bir yıkıntı ortasındayız. Saçlarımız ağarır, sebepsiz ve derin bir üzüntüye kapılırız. Borç senetleri, hesap pusulaları ceketlerimizin iç ceplerini şişmanlatır. Gamlı, kederli, şiirden, hayalden uzak bir hayat yaşamaya başlarız. Sonra doktorumuz sanki bir şey keşfetmiş gibi bir gün bize der ki, "Dostum, sizde nevrasteni var, okumayınız, düşünmeyiniz, kederlenmeyiniz, açık havada geziniz. Şehirden uzak yerlerde oturunuz" Fakat nasıl? Bunu bilmez. Bilmek vazifesi değildir. Çaresizliğinizi izah etseniz anlamaz. Anlamak istemez. Hatta açıklamalarınızı bile gayri ihtiyari beliren bir hastalık sayar.
Hakikaten acının, korkunun, zulüm görmenin, dayak yemenin, pek başka bir zevki, hazzı var. Mazlumun duyduğu bir zevk ki, zalim bunu hayal bile edemez!..