Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yunan Felsefesinin Kelama Etkisi

Josef Horovitz

Yunan Felsefesinin Kelama Etkisi Gönderileri

Yunan Felsefesinin Kelama Etkisi kitaplarını, Yunan Felsefesinin Kelama Etkisi sözleri ve alıntılarını, Yunan Felsefesinin Kelama Etkisi yazarlarını, Yunan Felsefesinin Kelama Etkisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nazzam'ın iddiası şunu amaçlamaktadır: İnsanda ki gibi Tanrı'da da herhangi bir irade hürriyetinden bahsetmek mümkün değildir; zira O'nda her hangi bir konuda (bir şeyi yapmak ya da yapmamak gibi) iki eğilimden söz etmek imkânsızdır.
Stoalılar da aynı şekilde -her ne kadar irade hürriyeti onların sistemlerinde temelde herhangi bir yere sahip olmasa da ısrarla insanın kendi kaderini kendisinin tayin etmesinden bahsetmektedirler.
Reklam
Nazzam ve diğer Mu'tezile taraftarlarına göre gerek moral değerler gerekse Tanrı'nın bilinmesi (marifetullah) vahye gerek kalmadan akılla zaruri olarak bilinebilmektedir.
Nazzam'ın etik (ahlakla) le ilgili görüşlerine baktığımızda ilk olarak, iyi ve kötü arasındaki ayrımın vahiyle değil ilk başta akılla ortaya konulduğunu öne süren yargısıyla karşılaşmaktayız.
Stoalilara göre dünyaya gelecek fertlerin tümü önceden tespit edilmiştir.
Bağdadi'nin eserinde Nazzam'a ait olduğu ileri sürülen iddia daha da ilginçtir. Bu iddiaya göre annelerin yaratılması çocukların yaratılmasından önce değildir. Bundan dolayı Nazzam'ın kumun konusundaki iddiasının Stoalıların benzer düşüncelerine dayandığını kabul ettiğimizde sanırız hata etmiş olmayız.
Reklam
Nazzam'a göre Adem'in yaratılmasının onun neslinin yaratılmasından önce olmadığıdır ki bu iddia altı gün deki tüm yaratma işinin aynı anda olduğuna dair görüşle uyuşmamaktadır.
Nazzam dünyanın mahfuziyetinde (korunması: bekası) olduğu gibi, onun yaratılmasında da kendine özgü bir öğreti geliştirmiştir ki bu Araplar tarafından "kumun: kaybolmuş olmak (Das Verborgensein)" olarak bilinmektedir.
Bağdadi'den öğrendiğimize göre, Nazzam'a göre bu ruh yaşayan her canlıya nüfuz eden tek bir maddedir (cismun vahidun). İnsan gerçekte Nazzam'in öğretisine göre- ruh ve nefisten ibarettir. Buna karşın beden ruhun aleti ve suretidir. Güç, kudret, hayat ve irade ruha aittir. Bu ruh bizatihi kendinden muktedirdir ve bu muktedir olma fiilden önce mevcuttur.
"Nazzam, ruhun bedenle birleşen ve gül suyunun güle, susam yağının susama, süt yağının da süte nüfuz ettiği gibi onun her bölümüne aynı derecede nüfuz eden latif bir cevher/cisimden başka bir şey olmadığını açıklar."
Reklam
Eğer arazlar/geçici olan şeyler/ cevherse/cisim/, cevher ve araz arasın daki ayrim ortadan kalkar. Bu durumda bir araza istinat eden her hangi bir esastan (madde) bahsetmek mümkün olamayacak ve cevher de sadece arazların bileşimi ve bütünü (külli) olacaktır.
Nazzam'ın Stoa ta raftarı olduğu her şeyden önce "maddeci” görüşleriyle ispatlanmaktadır.
Stoa ismi Aristo'nun Teoloji adlı kitabına dayanmaktadır. Bu kitapta materyalistlerin ruhsal cevherlerin güçlerini cisimlere aktarmak suretiyle onları her türlü kuvvetten hali kıldıklarından bahsedilmektedir.
Muattil kaynaklarda sıkça kullanılmakta olup, Tanrı'nın tüm sıfatlarını inkar eden, Tanrı kavramını her türlü anlam içeriğinden hali kılanların ismidir -ki Steinschneider'e göre bundan genel bir hür zihin (Freigeist) anlamı geliştirilmiştir.
Çok eski dönemlerden itibaren Kelam, Yahudi din felsefesinin gelişiminde çok önemli bir etkide bulunduğu için ki bu yüzden Kelam karşıtı olan Maymonides onunla ol dukça fazla uğraşmış ve onu çürütmeğe çalışmıştır.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.