Mıchel FaberYüz Doksan Dokuz Basamak
Benedikt rahip ve rahibelerinin ruhlarını huzura kavuşturmak için dua ettikleri,yüzyıllarca önce,bu kutsal topraklara,bu kez bir kaza sonucu tek bacağını kaybeden arkeolog Sian kazı çalışmaları için gelir.Bacağıyla birlikte sevgilisini de kaybetmiş olan Sian,kendisine olan güvenini,kadınlık gururunu ve aşka olan inancınıda kaybetmiş.
Her gün yüz doksan dokuz basamaklı manastıra huzuru bulmak için çıkar.Kısa fakat düşündüren bir kitaptı.Bu arada kitabı okurken,Şafak Pavey ve Frida Kahlo’ya aklım gitti.Hikayeleri birbirine benziyor.Yazar biraz daha konuyu uzatıp iyi bir aşk kitabı yaratabilirmiş.Bıcak keser gibi kesmiş kitabı.Tabi naçizane fikrim.