Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihte Anarşist, Nihilist, Feminist Kadınlar

Yüzde Bir Bile Yoktu...

Kolektif

Yüzde Bir Bile Yoktu... Sözleri ve Alıntıları

Yüzde Bir Bile Yoktu... sözleri ve alıntılarını, Yüzde Bir Bile Yoktu... kitap alıntılarını, Yüzde Bir Bile Yoktu... en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim bütün feminizmim sözcük­ten oluşur: önce adalet, ve sonra, hemen ardından, çok çabuk, sevgi.
Sayfa 15
Kadınlar, çalışmak için çok güçsüz, çok dayanıksızdır, diyorsunuz; kadın­ların bellerini bükecek ve yutacak yorgunluğa onları sürüklemek için de, onları çok seviyoruz diye ekliyorsu­nuz. Eh! Tüm bunları biliyoruz, bey­ler, hem de çok uzun zamandan beri;bunlar, asırlar boyunca ahlaki köleli­ğimizin, toplumsal bağımlılığımızın ve entellektüel düşüklüğümüzün süslen­diği, güzel sözlerdir. Ama bu tumtu­raklı ve bayağı sözler yetti artık; öz­gürlüğün güneşinde yaşamak ve geliş­mek istiyoruz, sessiz, güçüz ve nere­deyse düşüncesiz biçimde sürünmek ve ah vah etmek değil. Paule Mink
Reklam
Kadının Özgürlüğü, bugün uygulandı­ğı ve yorumlandığı biçimiyle tamamen yenilgiye uğradı. Günümüzde kadın, eğer kurtulmayı arzuluyorsa, özgürlü­ğünden özgürleşmek zorundadır .. .. Cinsiyetler arasındaki saçma ikilikten, başka deyişle, erkekle kadının iki uz­laşmaz dünya oluşturduğu düşünce­sinden kurtulmalıdır. Cinsel ilişkilerin gerçek kavramı, ne yenen tanır, ne de yenilen. Emma Goldman
Gerçekten kadınların ya da bazı ka­dınların yapamayacağı işler varsa, bu­na karar vermek onların hakkıdır.
Sayfa 32
Bireyin en büyük özgürlüğüne sonuna kadar bağlısın ve yine de, kadını büyük ailelerin besleyicisi ve hizmetçisi olarak yüceltmeye devam ediyorsun.
Benim bütün feminizmim iki sözcük­ten oluşur: önce adalet, ve sonra, hemen ardından, çok çabuk Sevgi.
Reklam
"Eskiden kadın güneşti, gerçek bir insan varlığı Şimdi aydır. Bir hasta gibi solgun, başka biri aracılığıyla görülen, ve başka birinin ışığında parlayan Ay." lto Noe
İsyancı kadınlar, tembellik hakkı bekar annelik hakkı, yoketme hakkı, yaratma hakkı, sevme hakkı, yaşama hakkı istiyorlar. Margaret Sanger
Ayın ötesindeki cennetten söz edildiği­ni yeterince işittik. Şimdi başka şey istiyoruz ...
Reklam
Haydi, fabrikalarda, atölyelerde, evlerde çalışan kadınlar; bir günlük özgür olun! Çalışmayı bırakın!. .. Bugün bizi boğan tüm evlerden· çıkalım; yakıcı fabrikadan, toz dolu atölyeden, eğik tavanlı evlerden, hepimiz çıkalım! Ço­cuklarımızı ellerinden tutalım ve yeşil çayırların üzerine, orman kıyılarına oturmaya gidelim ve bizim gibi düşü­nen ve bizim arzuladığımızı arzulayan yoldaşlarımızla birlikte, işçi gününü kutlayalım. Margarethe Hardeg­ger
Ucuz formüllerde boğulan kadın övgü­cüleri, gerçeğin doğasını bozan içini boşaltan sözcükleri yıpratarak ve ca­hilce kullanırlar: Tumturaklı sözcük­ler, tabu sözcükler, anahtar sözcükler, şok sözcükler. Jeanne Hunı­ bert
Her türlü kötüye kullanma ve aşırılığın, basit bir formaliteyle onaylanacağı düşüncesi; bir kadının, skandal yaratmadan ve toplumun kınamasını üzerine çekmeden kocasının kabalığından kurtulmaya hakkının olmaması düşüncesi, bende yakıcı bir tiksinti duygusu yaratıyor.
Elini kalbine koy ve söyle bana: Belki ilk çocuğunu sevinç içinde dünyaya getirdin ve bir ikincisini de -bir işçi kadını için bu ağır bir yük olsa bile. Kısa bir süre sonra, bir üçüncüsünün yolda olduğunu farkedinceye kadar cesaretle çalışmaya koyuldun. O za­man şaşkınlık başladı, uykun kaçtı ... Ama ağlamak neye yarar? Bir sonraki yıl yeniden aynı durumda olacaksın. Yoksul kadın, koruma önlemlerini ve işçi lojmanlarının inşaasını yasakla­yan yasaların baskısı altındadır. Yeni felaketlere yol açan çok sayıdaki do­ğumu ortadan kaldırmak için ne yap­ması gerektiğini bilmemektedir. Ama o ağlarken, zengin kadın, çocuklarının sayısını sınırlamak için gerekli bilgi ve araçları elde etti, ve fazladan bir çocuğu olursa, bu ancak 'kazayla'dır. Ço­cuklarını bakıcılar aracılığıyla eğitebi­lir, baloya, şehirdeki yemeğe, eğlence­lere katılmaya zamanı vardır. Ama iş­çiler, cinsel bilgilerden herkesin ya­rarlanmasını istediklerinde, o lüks pi­liç öfkelenir, ahlakçı geçinir ve doğal yasaların ihlalinden söz eder ... Mülk sahibi sınıftan, bilginin ve bunları bir­ kaç imtiyazlının değil, tüm insanlığın yararı için kullanmanın anahtarlarını söküp almalıyız. Ottar
Yaşamın koşullarını insanlar kendileri yapar. Herkesin düşünce ve karakterini kendisinin yaptığı düşüncesi, anın gerçek ya da görünürdeki koşullarına bir tepki göstermeden onları yansıtmamalarından kaynaklanır. Hayır, insan varlığı bir dönüşümün aktif unsurudur, çevresine tepki gösterir ve yaşadığı koşulları değiştirir; bazen derinlemesine, bazen de...
102 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.