Yüzler ve Yürekler
Aydın BoysanSözler ve Alıntılar
"Dengesizlik, beklenmedik sonuçlar çıkarmaya gebe. "
Sayfa 87Kitabı okudu
Evet, giden gitmiştir. Onların geri dönemeyeceklerini bilmek, bıraktıkları anı hazinelerini eksiltmez. Gidenlerin bize armağan ettiği zevkli zamanlara doymamış olarak bile, biliriz ki, bu dünya, kimseye kalmaz. Özlemimiz, yok olan geçmişi, ille yeniden yaşamak değil... İsteğimiz, yaşamış olduğumuz güzel zamanların ve insanların, yüreğimizde yer etmiş duyumsamalarından kopmamak.
"Zaman"ın göreceli (rölatif) olduğu kanıtlandı... Yetmez. Seven ve sayan insanların yürek büyüklükleri de, görecelidir. Sınırı olmaz.
Sayfa 47Kitabı okudu
Pertevniyal Lisesi'ndeki kimya öğretmenimiz, Hulusi Ersoy Bey'di. Yiğidin lakabı ile anılmasına engel olunamaz, kendisi tanıtılırken: Deli Hulusi Bey denirdi.
Günün birinde Hulusi Bey, arkadaşımız Nesimi'yi azarladı: "Oğlum, bilmediğin sözcüğü kullanma! 'Estağfurullah' demek, 'sen değilsin benim, ben değilim sensin' demektir. Örneğin birisi sana, 'ben bu işte aptallık ettim' derse, hemen 'Estağfurullah' demelisin. Bu o demektir ki, aptallığı zatıaliniz yapmadınız, ben yaptım demektir. Unutma! Sen değilsin benim, ben değilim sensin demektir..."
Hulusi Bey sonra bütün sınıfa dönüp: "Anladınız mı ulan, eşşoğlu eşekler" dedi. Biz de bütün sınıf, hep bir ağızdan bağırdık: "Estağfurullah!..."
Kimya laboratuvarı cam gereçlerinden yarısı, o derste kafamızda kırıldı.
Sayfa 170Kitabı okudu
Konumuz, Beyoğlu İstiklâl Caddesi'ndeki, Çiçek Pasajı'dır.
Ben akranlar, Çiçek Pasajı'nı özlemle anarız. Bazı yeniyetmeler de, bu özlemlere anlam veremez. Bunca gelişme varken, niçin o mekânları ve zamanları yüreğimizi titreten özlemlerle andığımıza, şaşarlar.
Biz o mekânları, insanlarıyla birlikte anarız. İnsanlar gelip-geçici de olsa, o şehir mekânlarına öylesine imgeler ve anılar sindirir ki, onları biz, görürüz duyarız. Özlemlerimizi küçümseyenler onları görmez bilmez.
Konuyu fazla mecnunlaştırmadan bir özet çizgisi çekerek derim ki, bir insanın tüm geçmişinden kopmasının adı, ölmek'tir.
Sayfa 46Kitabı okudu
"Çoğunluk, düşünmek ve duyumsamaktansa, rahat yolu seçip, inanmayı yeğliyor."